İNTERNET yoluyla satışlar patladı. Dövizin aşırı yükselmesiyle son aylarda ekonomide baş gösteren tutarsızlık tüketicilerin alım gücünü olumsuz etkiledi. Ekonomideki daralma nedeniyle alım gücü düşen tüketici, denetimden yoksun internet...
İNTERNET
yoluyla satışlar patladı.
Dövizin aşırı yükselmesiyle son aylarda ekonomide baş gösteren tutarsızlık tüketicilerin alım gücünü olumsuz etkiledi.
Ekonomideki daralma nedeniyle alım gücü düşen tüketici, denetimden yoksun internet yada ulusal TV kanallarında haraç mezat ucuza satılan kalitesiz ürünlere yönlendi. Bu kanallarda yok yok, her şey var. Mobilyadan tutun, her türlü giysiler, ayakkabılar vs. hatta her derde deva şifacılar; tıbbın henüz çare bulamadığı, kanser, alzheimer gibi hastalıkların yanı sıra, tüm sağlık kuruluşlarında tedavi edilebilen bel ağrısı, diz ağrısı, prostat, iktidarsızlık vs. gibi halk sağlığını olumsuz etkileyen ürünler herkesin gözü önünde haraç mezat satılmaktadır.
Bir gazeteci dostumuz Twitter’da “Ekonomide işler yoluna girmeden dünyanın en fazla büyüyen ekonomisi olsak ne yazar. Cep delik, cepken delik. Ama suskunluğumuz asaletimizden, o başka" diye Twit atmış.
Bugün ekonomideki göstergeler içler acısı. Dolar 4 TL sınırını, Euro 5 TL sınırını şimdiden solladı. 1 Ocakta vergiye yapılan zamlar, gün aşırı petrol fiyatlarındaki önlenemez artışlar, başta üretici ve çiftçi olmak üzere herkesi vurdu.
Her şeyi ile dışa bağımlı bir ülke haline geldik.
Yani geleceğe dair bir ekonomik program maalesef yok. Günübirlik yaşıyor, günü kurtarmaya çalışıyoruz.
15 yıllık tek başına ülkeyi idare eden bir siyasi iktidarın bir programı olmaz mı? Maalesef yok. Bol bol neyimiz varsa satıyor, açılan deliklere yama yapıyoruz.
Tüketicinin içinde bulunduğu kötü durumu en iyi bilen umut tacirleri halkı alenen dolandırmakta, internette akıl almaz hileli satışlar dur durak bilmiyor.
Sanki 15 yıldan beri ülkeyi ben yönetiyormuşum gibi, aklı evvel bir siyasetçi "Kurtuluş savaşı veriyoruz" diye bizleri aptal yerine koyduğunu sanıyor. Ülkeyi ben mi bu hale getirdim de sen kurtarmaya çalışıyorsun be güzel kardeşim.
Elektriğe 1 ocaktan geçerli yapılan zam, aralık faturalarına bile yansıtıldı. Bu da yetmiyormuş gibi 1 nisanda elektriğe ikinci bir zam daha geldi. Yani 4 ayda elektriğe toplamda yüzde 12 zam geldi. Bu mudur verdiğiniz kurtuluş savaşı?
Üretim azaldı, başta temel tüketim malları olmak üzere iğneden ipliğe devasa zamlar geldi. Halk pazara çıkamaz oldu, marketler sinek avlıyor. Bunu fırsat bilen dolandırıcılar tüketicilere umut satıyor.
İşsizlik devasa boyutlarda, emeklinin durumu içler acısı, çiftçi traktörü bağlamış, dede yadigarı kara sabana öküzü veya eşeği bağlamış, tarlasını sürüyor.
Sermaye "Beni cıs yaparlar" diye suskun.
Varsa yoksa, ithalatçılar ve inşaatçılar.
Ucuna bir de teşviki ve vergi iadesini bağladın mı katmerli kazanç. Değmeyin beyefendinin keyfine. Vergi borçları birikince de “Düzenleme” adı altında gece yarısı atarsın torbaya bir madde, sen sağ, ben selamet.
Bu mudur Kurtuluş Savaşı?