Hindiyaadar ende cavır memleketlerine biseel adam getdi, geldi. Kirbid Hasan, Çagmak Hüseen, bazar yerindeki Fatmacıg bileme getdi, geldi. A bilader, endöle gezerkene

Hindiyaadar ende cavır memleketlerine biseel adam getdi, geldi. Kirbid Hasan, Çagmak Hüseen, bazar yerindeki Fatmacıg bileme getdi, geldi. A bilader, endöle gezerkene "Bizim de bi Amad'ımız var. Amad'ı da götürsek, cavır memleketlerinin gezilecek yerlerini dünya gözüüle bi de o görse, orda cavıllarıla ıcıg pasgal dööse" deyi heç mi aglınıza gelmez. Ihıcıkana bu mevzuda ireyis Adem Murad Yücel'e ıcıg sitem ediceem. Endee gardaş şeerlere gedenlerden, bi cavır memleketine iki üç sefir gedenlerden Amat Emmi'nizin neyi egsig? Gendimi öömüş gibi olmayan emme gorgman, gendimi de, sizi de ollarda malamat etmem. Emme, engi cavır memlekedlerine gedenlerden duydum, orda bi hela sıkıntısı varımış. Çömeşmeli hela yoomuş. Oturmalı, alafıranga hela varımış. Engi helaya ben alışıg deelim. Bi de en möhümü, cavırın alafıranga helalarında tahared musluu da olmazımış. Cavır memleketine geden abbabın biri "Bilader her helaya geddigden soona depeden dınnaa çimmeg ilazım. Heladan ala boglu gagmaya alışgın olmadımızdan çimmeden olmaayoru" dedi. Neyise, engi işe de kafa yordum. Allah izin verir de, beni cavır memleketine götürürseniz, gedmeden eveli bi buçug meturo bi hortum kesdiricem. Bi pense, ıcıg telile vardıımda ora, hortumu muslaa baalar, tahareti yaparım. Onun uçun bitakı sefire beni unudman bakaan.

Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.