“... Osmanlı’nın içini karıştırmak ve Balkanlardaki hakimiyeti sarsmak için Sırpları bir maşa
olarak kullanacaklardır. Böylelikle ‘Başkent Belgrat’ dediğimiz bugünkü şehir Avusturya ile
Osmanlı arasında 11 defa el değiştirecektir. Bu el değiştirme süreçlerinde 5 yıl, 10 yıl, 11 yıl
gibi hakimiyetler Avusturya İmparatorluğunca kurulacak fakat genellikle hakimiyet Osmanlı
İmparatorluğu elinde olacaktır...
Tarihler 1804 yılını gösterdiğinde; (Polisin armasına dikkat ettiniz mi? Ne yazıyordu? 1804
yazıyordu, armasında!) 1804 demesinin sebebi Niş şehrinde Osmanlı’ya karşı Sırp halkı büyük
bir ayaklanma gerçekleştirecek, o kanlı bir ayaklanma olacak, tarihe “Niş Ayaklanması” diye
geçecektir. Bu ayaklanma esnasında çok ciddi bir katliam yaşanacaktır. Bu katliamlar 1804
yılından itibaren Osmanlı’nın çözülüşünde önemli rol oynayacaktır. Sırbistan’ın Niş şehrinde
yapılan katliamlara ders niteliğinde isyancıların kellesinden kurulan kule, ‘Kelle Kule’ olarak
tarihe geçecek; daha sonra ise ‘Kelle Kule Anıtı’ olarak kalacaktır...”
Sırbistan polis arması üzerinde yer alan 1804, Osmanlı İmparatorluğu çözülüşünde ortaya
çıkan ilk ‘Sırp İsyanı, Sırbistan’daki ilk ayaklanma yılıdır. 1878 yılı, Berlin Antlaşmasıyla
Sırbistan tamamen bağımsız olmuştur. Kara Yorgi ve Obrenoviç’in torunları yönetime hakim
oldular. Sırbistan Krallığı 1882’de ilan edilmiştir...” Tur Rehberi konuya hakimdi. Hitabeti
anlaşılır durumdaydı: “... Bu isyanları tarih bugünkü Sırp askeri teşkilatlanmasının tarihçesi
olarak kabul edecektir. Polislerin armasında 1804 yazmasının nedeni budur. İnsanlar
durmayacak 1806 yılında Avusturya-Macaristan; ‘Karacorj’ denen şahsiyeti destekleyecek,
Kara Yorgi Belgrat’a gönderilecek, isyan patlak verecek ve kısa süreli bir Sırp Krallığı
kurulacaktır. Söz konusu krallık altı yıl hüküm sürecek ve 1912 yılında Osmanlı ordusu isyanı
tekrar bastıracak, Kara Yorgi paçayı zor kurtaracak; tekrar Viyana’ya kaçacaktır. Osmanlı bu
coğrafyayı elde tutmakta zorlanacaktır. Bunun için 19. Yüzyılda buraya bir özerk statü
verecektir. Bu özerklik için bir aileyi ‘Obroneviç’ hanedanı ailesini kendisine muhatap
görecektir. Viyana’dan işgal için 1914 yılında yola çıkan Karacorj trende kurulan suikastle
öldürülecektir. Böylelikle Sırplar Osmanlı’dan 1867 yılında bir özerklik koparmış olacaktır.
Daha sonra bu özerklik bağımsızlığa dönüşecektir. Ve nihayet 1908 yılında tam anlamıyla
denge siyaset sahnesinde burada bir Sırbistan Krallığı tekrar inşa edilmiş olacaktır. 1912
yılında Sırbistan Krallığı bu coğrafyada 1. Balkan harbinin en büyük destekçisi olarak
karşımıza çıkacak; 1914 yılına geldiği vakit Sırbistan’a Avusturya - Macaristan tarafından bir
savaş açılacaktır. Neydi bu savaş? Sebebi? Hatırlayanlar var mı? Franz Ferdinand’ın
öldürülmesi değil mi? Okullarda bize öğretilen; 1. Dünya Savaşı’nın sebebi Franz Ferdinand’ın
öldürülmesi değil mi? Bunun arkasında bir aşk hikayesi var: 1 Dünya Savaşı bir aşk hikayesinin
sonucundan patlak vermiştir, arkadaşlar. İşin içinde bir aşk var. İşin içinde bir yasak aşk var.
Bakın! Ne kadar ilginç! Duydunuz mu? Avusturya’ya giden var mı hiç? Avusturya Orta Avrupa
turuna giderseniz; eğer Avrupa turunda ‘Mayerlik Köşkü’ diye bir yer vardır. Avusturya
Kraliyet ailesinin ‘Av köşkü’. Viyana’ya yaklaşık 15 Km’lik bir mesafededir. Kraliyet ailesinin Av
Köşkü, şimdi tarihler 19. Yüzyılı gösterdiği zaman 1909’ları gösterdiği zaman Avusturya
İmparatorluğu başında Kral Franz Joseph vardır. ...”