Kim ne derse desin, sevelim sevmeyelim, Alanya'nın şimdiye kadar gelmiş geçmiş en güçlü siyaset adamının Mevlüt Çavuşoğlu olduğunu herkesin kabul etmesi gerekir. Üçüncü defa bir rekora imza atarak tek başına iktidarda kalabilmiş...

Kim ne derse desin, sevelim sevmeyelim, Alanya’nın şimdiye kadar gelmiş geçmiş en güçlü siyaset adamının Mevlüt Çavuşoğlu olduğunu herkesin kabul etmesi gerekir.
Üçüncü defa bir rekora imza atarak tek başına iktidarda kalabilmiş bir partinin kurucularından.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı olabilmiş bir Alanyalı.
Mütevazı.
Bulunduğu konumun havasına kapılıp kasılmayan, doğallığını koruyan bir kişiliğe sahip.
Alanya, Antalya, Türkiye hatta Avrupa’yı da aşarak, uluslararası arenada tanınan bir siyasi aktör.
Kendisiyle ne kadar övünsek azdır.
Böyle bir yüksek statüye imza atabilmiş birinin, Antalya’yı bilmem ama Alanya’dan Belediye Başkanlığına soyunacağına inanmam mümkün değil.
Denizleri değil, okyanusları aşmış bir yüzücünün küçücük bir derede yüzme yarışına girmesi akıl kârı değil!
Çavuşoğlu üçüncü defa milletvekili olduğu için önümüzdeki seçimlerde aday olamayacak ama parti ona önemli görevler verebilir.
Bu görevlerden birisi de Bakan Yardımcılığı olabilir.
Çavuşoğlu’nun Alanya siyasetine gelince, böylesine önemli bir statüye sahip bir kişinin, Alanya siyasetinde, bir ara, istemeye istemeye de olsa, parti içi kutuplaşmada taraf olma yanlışına, bundan böyle düşmesi düşünülemez.
O ancak toparlayıcı, uzlaştırıcı ağabeylik rolüne soyunabilir.
Son dönemde bu rolü çok başarılı bir biçimde sürdürdüğünü görüyoruz.
Hasan Sipahioğlu’na gelince: Başkan, parti disiplini, örgütün talepleri, kolektif bilinç ve ortak akıl konusunda biraz şaşıdır!
Bu, salt bugüne yani Ak Parti’ye dönük bir tavır da değil.
Yıllardır bu böyle.
ANAP’ta da böyleydi, bundan böyle de bu şekilde hareket edeceğinden adım gibi eminim.
ANAP İlçe Başkanlığından, Belediye Başkanlığına geldiği için orada borusunu yıllar boyu öttürme becerisini gösterdi ama, AK Parti’de bu alışkanlığını ve inadını sürdürmesi çok zor.
AK Parti içinde belli ölçüde de olsa belli yandaşlar bularak yeni bir yapılanma içine girebilse de, AK Partiyi tümüyle ele geçirebilmesi pek mümkün gözükmüyor.
Ak Partiye neden geçti? Sorusunun yanıtı hala alınabilmiş değil!
Ak Parti Meclis Üyelerinin hışmından korktuğu ve de birçok konuda yargı yolunun açılma endişesinin Başkanı Ak Partiye taşıdığı iddialar var.
Sayın Çavuşoğlu’nun Sayın Sipahioğlu’nu uzun bir süredir sahiplenmesi dikkat çekici olmasına karşın, bundan böyle de, Sipahioğlu’nun başına buyruk davranma alışkanlığını sürdürmesi halinde Çavuşoğlu’nun da desteğini çekmesinden doğal da bir şey olamaz.
Böyle bir durumda, Sipahioğlu yalnızları oynamak zorunda kalırken, bundan sonraki siyasi geleceği de belirsizleşmeye başlayacak gibi gözüküyor!
Önümüzdeki yerel seçimlerde, dördüncü defa Belediye Başkanlığına adaylığını koyar mı dersiniz?
Gelişmelere göre tavır sergileyeceği kesin.
AK Parti’den aday olmasa ya da olamasa bile, başka bir partiden aday olması her zaman mümkün!