MESLEĞE ilk adım; Ümit Altay Mesleki ve Teknik Lisesi, Ümit Altay ismini yaşatmak için ailesi belki de bir okul yaptırmaktan daha güzel bir yol bulamazdı. Hem de sevdiği mesleği, turizmi icra edecek yeni Ümit Altay'ları yetiştirmek amacıyla… ...

MESLEĞE

ilk adım; Ümit Altay Mesleki ve Teknik Lisesi,
Ümit Altay ismini yaşatmak için ailesi belki de bir okul yaptırmaktan daha güzel bir yol bulamazdı.
Hem de sevdiği mesleği, turizmi icra edecek yeni Ümit Altay’ları yetiştirmek amacıyla…
Bu köşede yazmaya, bir büyüğümün yurtdışında yaşadıklarımı, gördüklerimi Alanya ile kıyaslayarak paylaşmamın okuyacak olanlara bir fikir verebileceğini tavsiye etmesiyle başlamıştım.
Ancak ülkemizde yaşanan son olaylara duyarsız kalamayarak son bir kaç yazı bu konularla alakalı oldu.
Artık kalemi bu konuların ehillerine bırakıp, bu yazıda benden yaşça küçük olanlara bir fikir vermeye çalışmak isterim…
Çünkü özellikle kötü geçen bu senenin etkilerinden dolayı, yaptığı işten memnun olmayan, bu işe başladığı yıllara lanet okuyan insanların sayısı oldukça artmış durumda.
Bir mesleği sevmeden yapmak çok zordur, ancak turizm mesleğini sevmeden yapmak belki de imkansıza yakındır.
Çünkü, bütün bir yıl tatilin hayalini kuran insanların düşledikleri bir tatili yapmalarını sağlamak da, berbat etmek de biz çalışanların elinde…
Bana ve eminim hala bu mesleği yapan o zamanki sıra arkadaşlarıma bu mesleği sevdiren, şimdiki adıyla Ümit Altay Mesleki ve Teknik Lisesi, ya da bizim zamanımızdaki adıyla Ümit Altay Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi’dir.
2016 yılı, işte bu değerli okuldan mezuniyetimin onbeşinci senesidir…
4 Mayıs 1959 yılında doğan Ümit Altay, öğrenimi için İngiltere'ye giderek Oxford Üniversitesi'nde İngilizce Lisans Eğitimi ve yine aynı ülkenin Bournemailti şehrindeki İşletmecilik Yüksek Okulu'nda eğitimini tamamlayarak 1982 yılında yurda döner. Çok sevdiği Turizm İşletmeciliği sektöründe çalışmaya başlayan Ümit Altay, 14 Nisan 1986 tarihinde geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeder.
Ailesi, onun ismini yaşatmak ve çok sevdiği turizm sektöründe görev alacak yeni Ümit Altay'ları yetiştirecek, ben ve benim gibi onlarca insanın hayatında güzel bir anı bırakacak bir okul yaptırmış ve 1989 yılında Türk Milli Eğitimi'ne armağan etmişlerdir.
Hayatıma ilk yön verişini Kırıkkale’den Alanya’ya taşınma kararıyla alan babamın, ikinci ve en büyük etkisi ise askeri lise sınavlarına girmemi onaylamayarak beni Alanya’ya, o zamanki yollar göz önüne alındığında çok uzak bir okula kayıt yaptırması oldu.
Ama şimdi geriye dönüp baktığım zaman o okula gittiğim için şanslı hissederim hep kendimi. Ve eminim ki o dönemde benimle beraber aynı yolları aşındıran arkadaşlarım da aynı düşüncelere sahiptirler hala…
Değişen, sadece ismi, çevresi, bizim zamanımızda bir türlü açılamayıp mezun olduğumuz yaz açılan uygulama oteli midir, orası pek bilinmez.
Ama bu okul, hayata hazırlanma konusunda bizim için bir okuldan çok hayatın bir simülasyonu gibiydi…
Yaz aylarında çalışıyor olmak, bir yabancı dili konuşmak ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden gelen insanlarla etkileşime girmenin o yaştaki bir çocuğun hayat görüşüne ne kadar katkı yaptığını tahmin edersiniz sanırım.
Bir misafir ile nasıl konuşulur, servis nasıl yapılır, ya da bir yemek nasıl hazırlanır gibi teknik konuların dışında öğretmenlerimizden dinlediğimiz, o zaman çok sıkıcı gelen nutukların bilinç altımızda nasıl etkiler yaptığını yıllar sonra anlayanlardan biriyim.
2009 yılında Mısır’a gitmem teklif edildiğinde, hangi şehre gideceğimi teklifi kabul ettikten ancak üç gün sonra sormayı akıl edebilmiştim.
Daha sonra düşündüğümde anladım ki bu, yeni yerler keşfetmek, yeni tecrübeler elde etmek konusundaki gözü karalık, bir valizini alarak İngiltere’ye giden ve bu anılarını bize bir ders olması için anlatan hocamızın yarattığı bilinç altından kaynaklanıyor olması kuvvetle muhtemeldi…
Okulun tek etkisi öğrencilere kattıkları değildi tabi ki… Bizler aynı zamanda bölgedeki tesisler için kalifiye birer iş gücü kaynağı idik. Bana göre okulumuzun bölgede kıymeti en azından bizim zamanımızda pek anlaşılamamış, sektör ile koordinasyonu bir şekilde sağlanamamıştı.
Bulunduğu bölge itibariyle hem mezun olan öğrencilerin iş endişesi duymayacakları hem de bölgedeki tesislerin yıllarca hizmet edecek iş gücünü çekirdekten kendi katkılarıyla sağlayabilecekleri bir kaynaktı okulumuz.
Ancak sektör ile tek ilişkisi ne yazık ki stajyer öğrenci sağlamak seviyesinde kalmıştı.
Okulun bölgede doğru değerlendirilmesi durumunda hem otellerin uzun vadeli iş gücü sorunu çözülerek iş gücü devir oranından kaynaklanan maliyetleri biraz olsun azalacak, hem de yıllarını turizm eğitimine verenlerin iş tatminini ve daha faydalı bireyler olmasını sağlayacaktır.
Bu okuldan mezun olmuş ve ardından bir üniversite bitirmiş, halen turizm ile uğraşan kime sorsanız öğrendikleri herşeyi lise eğitiminde aldıklarını söyleceklerdir.
O zamanki isimleriyle "Kat Hizmetleri" dersinden "Mutfak" dersine, "Resepsiyon" dersinden "Servis" dersine kadar verilen eğitimin ne kadar değerli ve sektörde kişiye neler katabileceğini şu anki okuyan öğrenciler mezun olduğunda anlayacaklardır.
Tıpkı bizim hocalarımızın ne demek istediklerini, bize neler vermek istediklerini yıllar sonra hayat içerisinde bizlerin anladığı gibi…