​KUZEY Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından tepkiler hızla yükselmeye başladı.

​Tepkilere sonra gelelim ama önce hafızamızı tazeleyip Annan Planı'na bir göz atalım.

​Plan, Kıbrıs adasının İngiliz üsleri bölgesi hariç kalan kısımlarının bağımsız ve federal nitelikte bir devlet olacak şekilde birleştirilmesini öngörüyordu. Plan gereğince Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki bakanlıkların en az üçte biri Türklerden oluşacaktı.

Devlet başkanlığı ve başbakanlık makamları 10 ayda bir Türkler ve Rumlar arasında el değiştirecekti.

​Nisan 2004'te adanın kuzey ve güneyinde yapılan referandumlar ile oylamaya sunulan plan, Türk tarafından yüzde 64,91 oranında kabul gördüğü hâlde Rum oylarının yüzde 75,38'i ret şeklinde olduğundan hayata geçirilememiştir.

​Bu süreçte, yani Kıbrıs’taki federal yapıya karşı çıkanlara o dönem Türkiye'den sert tepkiler yükselmişti.

​Hedefte en çok da KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve dönemin başbakanı Derviş Eroğlu vardı. Plana karşı çıktıkları için acımasızca eleştirilip yerden yere vuruldular.

​Referandum sonucu hayır çıktıktan çok sonra Başbakan Derviş Eroğlu "Niye Annan Planı’na ‘hayır’ dedim? Çünkü Annan Planı’nda Türk askeri çekilecekti, 100 bin civarında göçmen olacaktı, biz de ekonomik olarak Rum ekonomisi altında yaşamaya mahkûm olacaktık” dedi.

​Evet, 1974 yılında savaşla alınmıştı o topraklar. O tarihlerde çocukluktan gençliğe adım atarken radyoda haberleri dinlemiş, "Beşparmak Dağları Mehmetçiğin oldu" anonsuyla sevinç naraları atmıştık. Savaşla ve çok zor şartlarda kazanmıştık o zaferi ama orada bitmemiş, ekonomimizi çökerten ambargonun da bedelini milletçe ödemiştik.

​Gelelim seçim sonuçlarına: Yeni seçilen cumhurbaşkanı federasyondan yana olduğunu açıklamıştı, yani bir anlamda Annan Planı'na rağmen kazandı, çünkü Annan Planı'na evet diyenlerin oy oranıyla Sayın cumhurbaşkanının aldığı oy oranı arasında sadece 2 puan var.

​Eski cumhurbaşkanı ise neden kaybetti sorusu çok önemli. Kuzey Kıbrıs halkı kumarhanelerden ve mafyatik şehir yapılanmalarından ve ayrıca halktan kopuk yönetim tarzından hiç hoşnut değildi.

​ Son tahlilde Türkiye bu seçimden sonra da ikiye bölündü. "Özgürlükçüler kazandı" diyenler var, "Kıbrıs elden gidebilir" diyenler var.

​Aslında her zaman kötü olan kaybetmez.

​Her zaman iyi olan kazanmaz.

​Ve her zaman, zaman gösterir neyin iyi veya kötü olduğunu.

​Esen kalın...