Dinler arasında hatta aynı dine inanan ama farklı mezhep ve tarikatlara mensup insanların tarih boyunca birbirleriyle çatıştıklarını hatta savaştıklarını biliyoruz. Bütün dinlerin inanç anlamında Yaradan'a dönük bir arayış olduğu...

Dinler arasında hatta aynı dine inanan ama farklı mezhep ve tarikatlara mensup insanların tarih boyunca birbirleriyle çatıştıklarını hatta savaştıklarını biliyoruz.

Bütün dinlerin inanç anlamında Yaradan’a dönük bir arayış olduğu bilinmesine ve dinler, mezhepler ve tarikatlar arasındaki farkın sadece Yaradan’a yönelişteki yol yöntem farkı olduğu gerçeğini göremeyen beyinler, anlamsız bir biçimde bir birlerini öldürebilmekteler.

Tabii ki buradaki en önemli ironi, Yaradan’ın yarattığını, yine Yaradan’a inandığını iddia edenlerin öldürmeleri hatta bunu Yaradan adına yaptıklarını söyleme saçmalığı içine girmeleridir.

Dünyadaki bütün dinlerde bazı marjinaller hatta yobazlık noktasındaki fanatikler var.

Kimi din adamları, dini kendilerine göre yorumlarlarken bazıları da dini siyasi alana çekmişlerdir. Siyasete çekilen din toplumsal çatışmanın da bir parçası haline getirilmiştir.

Ortaçağ Hıristiyanlığında kilise, siyaseti bütünüyle vesayeti altına almış, hükümdarlar aforoz edilmiştir.

Dört halife dönemi sonrasında özellikle de Abbasiler ve Emeviler, Müslümanlığı Arap milliyetçiliği çizgisine taşımışlardır.

Bugün birçok Müslüman ülkede, Müslümanlık farklı farklı yaşanmakta ve de yorumlanmakta.

Son yıllarda özellikle de El Kaide’nin 11 Eylül’de ABD’de ikiz kuleye saldırısı sonrasındaki dehşet ve de insanlık dışı bu eylem bütün dünyanın nefretini kazanmıştır.

Ortadoğu başta olmak üzere, birçok ülkede İslami görüntü içinde ortaya konan terör eylemleri, bir anlamda İslam’ın terörle özleştirilmesine, İslam’ın gerçek değerlerinin göz ardı edilmesine neden olunmuştur.

Canlı bomba modası, Müslüman ülkelerde bile, Müslümanların birbirini öldürmesiyle sonuçlanmakta.

Irak ve Suriye, Müslümanların Müslümanları öldürdüğü bir kan gölü haline gelmiş durumda.

Batı toplumu olaya bu yönüyle baktığından, bütün Müslümanları da potansiyel terörist olarak görme yanlışı içine girdiğinden, Müslümanlardan korkmaya başlamış, bu şekilde de İslami Fobi diye bir anlayış giderek dünyada yaygınlaşmaya başlamıştır. (Devam Edecek)İLGİNÇ OLAYLARGüney Afrika’nın Cape Town şehrindeki bir hastanede devamlı olarak gizemli ölümler oluyordu. Hemşireler haftalardır üst üste her cuma günü 311 numaralı yoğun bakım odasına yatırılan hastaları ölü bulmaktaydılar. Bu sırlı ölümlere uzun süre açıklama getirilemedi.Herkes meselenin çözülmesi için seferber oldu. Uzmanlar odanın havasını bakteriyolojik olarak kontrol ettiler. Güney Afrika’nın önde gelen bilim adamları ölenlerin aileleriyle üç hafta boyunca görüşmeler yaptılar. Hatta işin içine polis de girdi ve akla gelen her ihtimal tek tek değerlendirildi ancak onların araştırmaları da sonuçsuz kaldı.Ve tabii bu arada 311 numaralı odadaki hastalar sebepsiz ölmeye devam ediyordu. Son çare olarak hastaların kaldığı 311 numaralı yoğun bakım odası sürekli gözetim altına alındı ve sonunda odadaki ölümlerin nedeni ortaya çıktı.Sonuç çok trajikomikti. Cuma sabahı saat 6'da odaları temizleyen temizlikçi kadının, hastanın bağlı bulunduğu solunum cihazının fişini çekerek, kendi elektrik süpürgesinin fişini taktığı ve işini bitirdikten sonra solunum cihazının fişini tekrar yerine takıp gittiği görüldü…