“... Burası Saray Mahallesi arkadaşlar! Halen Saray Mahallesi diye geçer. Alanya’da da var
Saray Mahallesi. Evet, Alanya’da da var. Şimdi Avusturya-Macaristan 1878 yılında burayı ilhak
etti. Kendisine bir belediye binası, bir hükümet binası inşa edecek. Bu hükümet binasına inşa
edebilmek için bazı binaları istimlak etmek gerekiyor. Evet, bazıları satıyor, veriyorlar
Avusturya-Macaristan’a. Şu gördüğümüz bina 1890 yılında inşa edildi. Bir aile diretiyor. “Biz
evimizi vermeyiz. Ancak ve ancak bir şartla veririz. Evimizin aynısını söküp, nehrin (Miljacka)
karşı kıyısına inşa ederseniz evimizi size veririz. Aynısını size bırakırız.”
Avusturya-Macaristan ordusu nüfusunun yüzde 80’i Müslüman olan bir şehri yönetiyor ve
halka sempatik davranmak istiyor. Yoksa adamın ağzına bakmazlar. Bir manga asker getirir
yaka paça atarlar, dışarıdan evi de yıkarlar, giderler. Ama öyle değil. Halkın sempatisini
gerekiyor, değil mi? Ve site, o sempatiyi kazanmak için. Şehrin karşı tarafında bir ev
görüyorsunuz. Şu ev, şu beyaz ev köprünün yanı başında. Bir daha bakın! Şu an restoran
olarak hizmet veriyor. Üzerinde de “İnat Kuça” yazıyor. İnat, bizim bildiğimiz “İnat”, Kuça
da “Ev” demek arkadaşlar. “İnat Evi” anlamına geliyor. Adama bakın! Dediğim dedik ve
yaptırıyor. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’na kömür söktürür. Aynı evini yıkıp oraya
götürüp, aynısını inşa ediyorlar. Ve halen üzerinde İnat Kuça diye yazıyor. “Arnavut
inadı !..”
Burası 1890 yılında yönetim binası olarak inşa edilecek. Sosyalist Yugoslavya döneminde
bu bina, belediye binası olarak kullanılacak. Daha sonra Saraybosna Üniversitesi
Kütüphanesi olarak kullanılacaktır. Ama ve lakin maalesef bu bina, 1890 yılında inşa edilen
bu bina 26 Ağustos 1993 yılında Treberiç tepesinden, teleferiğin olduğu tepeden saldırıya
uğrayacak ve iki hafta boyunca cayır cayır yanacaktır. Osmanlı el yazması eserler olmak
üzere iki milyona yakın kitap kül olacaktır. Küllerinden iki hafta boyunca şehrin üzerine
yağacaktır. Şimdi çarşıya geçiyoruz. Bu gün burası halen Saraybosna Üniversitesi
Kütüphanesi’dir...”
Saray Bosna Türk çarşısını yerel bayan rehber anlatıyor: “Hoş geldiniz! Biz, Baş
Çarşı’da bulunuyoruz. Burada altı tane çarşı var. Hiç de öyle bir şey yoktur. Tek bir
çarşımız var. Adı ‘Baş Çarşı’dır. ‘Baş’ kelimesi Boşnakça’da altı anlamına gelir. Semt
de gerçek çarşı anlamındadır. Bu çarşının simgesi şu yeşil kubbeli yapı, sebildir.
Sebil Osmanlıca bir kelimedir. Yol kenarında ‘hayrat’ demektir. Bizimki ortadadır.
Çünkü ilk sebil saatin bulunduğu yerde inşa edilmiştir. Daha sonra aşağıya doğru
kaydırılıyor....”
Aliya İzzetvegobiç’in “kabri, anıt mezarı” Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna'da
Kovaçi mezarlığındadır. Tur rehberimiz, Abdülkadir Önüm yaptığı açıklamada; “Aliya
İzzetbegoviç’in mezarına “Devlet Başkanı” gibi sıfat kullanmayın! Sadece ve sadece
“Allah’ın kulu Aliya İzzetbegoviç” diye yazacaksınız. “Abdullah Aliya Izzetbegoviç”
diye yazar. Sade bir mezarı vardır. Tabii halkın, sizin gibi gelen ziyaretçilerin
bulabilmesi için mezarın olduğu alana “çelik bir kubbe” yapacaklar ki dışarıdan keyifle
girildiğinde yerinin rahatlıkla bulunabilmesi için. Aynı zamanda önüne “Hilal” şeklinde
bir havuz yapacaklardır. Kendisi de ‘yıldızın tam ortası’ndadır...”
Miljacka Nehri, Saraybosna Irmağı diye de geçmektedir. Sabahın 08.00’inde Bosna
Hersek, Saraybosna’dan Neretva nehrini, Mostar’ı, Sarı Saltuk alpereni geride bırakıp Drina
nehrine yöneliyor, Zvornik, İzvornik şehrine doğru ilerliyoruz. Sokullu Mehmet Paşa’nın
yaptırdığı adına kitaplar yazılan Drina Köprüsü ve Vişegrad şehrine doğru ilerliyoruz...
İnat Kuça Evi
Hüseyin Taşer
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Antalya'da devasa miras sahiplerini buldu: 6 milyar dolar 3 mirasçıya kaldı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya esnafının içler acısı durumu: 'Kesinlikle ertelenemez'