Hayvanlar genellikle toplu halde yaşarlar. İnsan da öyle. 'İnsan, düşünen bir hayvandır” yakıştırmasını şahsen ben doğru buluyorum! Düşüncesiz insanın hayvandan ne farkı olabilir ki? Düşünce derken, bilgi ile donanmış, insani...
Hayvanlar genellikle toplu halde yaşarlar. İnsan da öyle. “İnsan, düşünen bir hayvandır” yakıştırmasını şahsen ben doğru buluyorum! Düşüncesiz insanın hayvandan ne farkı olabilir ki? Düşünce derken, bilgi ile donanmış, insani bir yaklaşımdan söz ediyoruz! Toplu halde yaşayan hayvanlar, sürü mantığı ile hareket ederler. Önde, lider konumunda bulunan, bir yöne doğru koşmaya başlayınca, bütün sürü, sorgusuz sualsiz onun peşine takılır. İnsanlar da, toplu halde bulundukları ortamlarda genellikle sürü mantığıyla hareket edebiliyorlar! Stadyumlarda, miting meydanlarında, bazı kalabalıklardaki, tüm olumsuzlukların, ortalığı yakıp yıkmaların en önemli nedeni, sürü mantığıdır. İnsan kalabalıktan güç alır. Güçsüzlüğünü ve acizliğini bu şekilde telafi etmeye çalışır. Kalabalıklar içinden birine hakaret ya da küfür ederek deşarj olmak, bir aczin ifadesidir. Bir konferansta, konusunda uzman olan kişiyi dinleme, ondan bir şey öğrenme yerine, onu eleştirmeye kalkmak, onunla kendisini özdeştirerek ona üstünlük kurma ilkelliğinden başka ne olabilir? Bir siyasetçiyi, lideri, bakanı ya da başbakanı hatta, siyaset bilimcisini, bir üniversitede, bir araya gelmiş öğrenci topluluğunun protesto etmeleri, saçma sapan konularda eleştiri yağmuruna tutmaları, yumurta savurmalarının mantığını anlamak mümkün mü? Böyle bir saygısızlık, böyle bir sorumsuzluk ve de ilkellik olabilir mi? Kişiye olmasa bile, makama saygının ne olduğunu bilmeyen beyinler, toplu yaşamanın bir gereği olan devlet çarkını çökerttiklerinin farkında bile değiller. Ben bu yaşta oğlumun makamına önümü ilikleyerek giriyorum. Aynı davranışı, özel birlikteliklerimizin dışında, makamında ya da başkalarının yanında, benim çocuklarımdan yaşça küçük olan gazetemizin Genel Yayın Müdürü Sayın Ferit Kesen’e de sergiliyorum. Birini sevmeyebilir, ondan nefret de edebilirsiniz ama, bu nefretinizi yüzüne karşı gösterme cesareti yerine, kalabalıklar içinde sergilemeye kalkarsanız, bu delikanlılığa da, insanlığa da sığmaz. Sürü halinde belli topluluklara, polise, çevreye saldıranları tek tek ele alıp, saldırdıkları ya da hakaret ettikleri kişilerle bire bir bırakın bakalım aynı tepkiyi gösterebiliyorlar mı? Alanya’da sayın Bülent Arınç’ı protesto etmeye kalkan 20–23 yaşlarında, henüz neyin ne olduğundan bile haberi olmayan fakülte öğrencileri, tek tek sayın Arınç’la bir araya gelip fikir alışverişinde bulunsalar, öğrencilerin bilgi anlamında ne duruma düşeceklerini bir düşünsenize! Toplum olarak, sürü olmaktan, sürü içgüdüsüyle hareket etmekten bir an önce kurtulup, özgür bir birey olarak, duygularımızla değil, aklımızla ve de aklımızı da doğru kullanarak hareket edip, dünyalı ve insan olmaya odaklanmamızda büyük yarar var!