KARŞILAŞMANIN hakemini, futbolcuların bu denli samimiyetsizliğine, baskılarına ve aldatmaya dönük girişimlerine rağmen, dört kırmızı kartı gösterebilmesini ve karşılaşmayı bitirebilmesini bir başarı ve de büyük bir cesaret olarak görüyorum....

KARŞILAŞMANIN

hakemini, futbolcuların bu denli samimiyetsizliğine, baskılarına ve aldatmaya dönük girişimlerine rağmen, dört kırmızı kartı gösterebilmesini ve karşılaşmayı bitirebilmesini bir başarı ve de büyük bir cesaret olarak görüyorum.

Tabii ki, hakemin yaptığı hatalarda kasıt unsurunun olup olmadığı çok önemli.

Geçmişte bu tür kasıtlı hakem hataları, şikeler, hakemin satın alınması gibi bir sürü rezillikten söz etmek mümkündü.

Hatta çoğu hakem, ev sahibi takımın taraftarından çekinerek deplasmana gelen takımın aleyhine düdük çalarken, federasyon da, Merkez Hakem Komitesi'nde yer alan bazı beyinler de olay çıkmaması nedeniyle ev sahibi takımlara müsamaha gösterilmesini anlayışla karşılarlardı.

Bu tür rezilliklere yakından şahit olan birisiyim.

Ev sahibi takımı kollamadığım için beni eleştiren federasyon üyesine tepki gösterip hakemliği bıraktım.

Aslında hakemlik serüvenime, bu tür olumsuzluklara ve çirkinliklere bir tepki olarak başlamıştım.

Bugün de, televizyon ekranlarından göremediğimiz alt liglerde, ne büyük hakem hatalarından söz etmek mümkün.

Ama ben çok sayıda hakemin, özellikle de Süper Lig'de FIFA kokartını yeni takmış bir hakemin, kasıtlı olarak düdük çalacağına kesinlikle inanmıyorum.

Kuddusi Müftüoğlu’nu bahane ederek Alanyaspor’a çamur atmaya çalışan Ahmet Çakar Kastamonu’da doktorluk yaparken, ben de Hakem Komitesi Başkanı, aynı zamanda Futbol Ajanıydım.

Yani Ahmet Çakar Kastamonu Bölgesi Hakemi olarak 1. Lig'de ve Avrupa’da maç yönetirken, maçı olmadığı zaman ona amatör ligde görev verir, her hafta sonunda da hakemlerle hep birlikte karşılaşmaların kritiğini yapardık.

Çakar’ın nasıl birisi olduğunu benim söylememe gerek yok.

Herkesin onu yakından tanıdığını sanıyorum!

Bu konuyla ilgili olarak, Tanju Çolak’ın Alanyaspor’u savunması, kimi karşılaşmalarda Müftüoğlu yüzünden hakemlerin tarafsızlıklarını kanıtlama adına Alanyaspor aleyhine düdük çaldıklarından söz etmesi nedeniyle kendisini içtenlikle kutluyorum.

Merkez Hakem Komitesi Başkanı Kuddusi Müftüoğlu’nun,

olayla ve hakemle ilgili basın toplantısındaki açıklamaları gerçekçiydi..

Hakemin bu karşılaşmada başarısız olduğundan söz ederken, geçmişteki genel performansını hatırlatarak, hakemine sahip çıktı.

Yorumcular ekran önünde pozisyonları yakın çekimden tekrar tekrar izleyerek ve kendi aralarında tartışarak değerlendirirken, hakem saniyeler içinde, belli uzaklıktan ve salt bir cepheden gördüklerine göre bir değerlendirme yaparak anında düdük çalıyor.

Günlerdir tartışılan karşılaşmada hakem şansı Deniz Ateş Bitnel’in yanında değildi.

Dolayısıyla hakemin bu karşılaşmada başarılı olamadığını söylemek mümkün.

Bence bu başarısızlıkta en büyük etken ise futbolcuların samimiyetsizliğiydi.

Ancak, hakem gösterdiği sarı ve kırmızı kartlarda tamamen haklıydı.

Karşılaşmanın çığrından çıkmasının fitilini ateşleyen Özer Hurmacı ilk sarı kartını, aleyhine çalınan düdüğe itirazında ısrar edince aldı.

Hurmacı itirazında haklı, karar hakemin yanlış bir yorumuydu.

Ama hakem, Hurmacı’yı itiraz etmeyi bırakması konusunda sürekli uyarmasına, hatta kart göstereceğini söylemesine rağmen Hurmacı itirazını sürdürme saçmalığı içine girdi ve böylece ilk sarı kartını gördü.

İkinci sarı kartta ise, pozisyonun faul olmadığını, ne televizyon ekranlarında, ne de stadyumda bulunan bir Allah’ın kulunun süzebilmesi mümkün değil.

Ancak ekran karşısında, yakın çekimi tekrar tekrar izlerseniz faul olup olmadığını anlayabilirsiniz.

Bu pozisyona hakem faul çalmasaydı GS seyircisi ne derdi?

Aykut Demir’in ihracıyla Cavanda ve Salih Dursun’un ihracı konusunda da kimse bir şey söyleyemez.

Burada, hakem her iki penaltıda da, pozisyonu yanlış yorumladı.

Tabii ki GS lehine verdiği penaltı. Umut’un hakemi aldatması sonucu oluştu.

Bu penaltı sonrasında da, futbolcuların hakeme alışılmışın dışındaki itirazları sonucu, iki futbolcu daha ihraç edilmiş oldu.

Burada futbolcuların samimiyetsizliği hiç tartışılmazken, Fair-Play diye diye bas bas bağıranların samimiyetsizliği de ortaya çıkmış oldu.

- DEVAM EDECEK -