Öndüün beerde adaşım İğdişci Amad'ın kartını gördüm. Kartta süsmegli bi gara deke iresmi var, kartta hööle yazıyoru: "Davar daşşaa gırılır." Kartın altında da benim adaşın adiresesi var. Engire adiresesini tam yazmayam emme bizim İğdişci Amat Antalya'nın Demre'sinden. Üşenmedim, Enişdibi'nde bi vakıdlar engi işi yapan Sepedci'nin Hasan Emmi'ye sordum. "Hasan Emmi, engi davar iğdiş edme işinin ığrıbı ne?" dedim. Hasan Emmi "Amat, deke bilisin sivgin olur. Sivgin deyi dekenin gızmasına derim. Deke gızdıında busug busug kokar. Zayıflar. Daşşaanı gıvraddıında engi sivginlii geder, koku gayıb olur, bedene çıkar, eti de nezedlenir" dedi. Hasan Emmi engile dedi emme ben engi dekenin iğdiş edilmesi işine garşıyın. Deke iğdiş edilikene can acısından zil gurbası gibi çıırınıyoru. Benim yüreem evel yuka. Golay deel engi iş. Aslında deke iğdiş eden adamların birine engini bi uygulacagsın, bag nahıl öküz böörür gibi böörüyollar. İşda o vakıd hayvanın çegdii ızdırabı anlallar.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.