Değerli okurlar, mevcudu beğenmemek, daha iyisini istemek kadar doğal bir şey olamaz amma, beğenmediğiniz şeyin yerine, neyi nasıl koyacağınızı bilmeniz ve onun da, daha iyi olduğundan emin olmanız gerekir.. Sanırım bu millet, özellikle de...

Değerli okurlar, mevcudu beğenmemek, daha iyisini istemek kadar doğal bir şey olamaz amma, beğenmediğiniz şeyin yerine, neyi nasıl koyacağınızı bilmeniz ve onun da, daha iyi olduğundan emin olmanız gerekir..Sanırım bu millet, özellikle de seçmen, AK Partinin alternatifi olabilecek ve bu güveni verebilecek bir partinin beklentisi içinde.AK Parti on yılı aşkın bir süre iktidarda bulunmasına rağmen İktidar yorgunu olmadı.Sürekli yeni arayışlar içinde.AK Parti'nin şansı, Türkiye yıllar boyu koalisyonlar dönemlerinin çirkin siyasetiyle ve rantların ve bankaların partiler arası paylaşım kavgalarının yapıldığı, ülkenin krizden krize sürüklendiği, ülkeyi siyasetçilerin yönettiği gibi bir görüntü içinde ülkeyi bürokratların belli bir keyfilik içinde yönettiği, göstermelik bir demokrasiyle siyasetçilerin, bürokratik oligarşinin oyuncağı olduğu bir dönem sonrasında ortaya çıkması ve tüm bu rezilliklerle ve rezillerle yılmadan savaşma becerisini ve cesaretini gösterebilmesidir.CHP yeni lideriyle, ayakta kalabilmek için, ne yapacağını şaşırmış durumda.Baykal’lı CHP’nin, doğru yanlış, kendi içinde tutarlı bir çizgisi vardı.Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP, kozmopolit aynı zamanda devşirme, hatta içine, bürokratik oligarşinin ve de ittihatçı, darbeci beyinleri doldurdu.Parlamenter demokrasilerde, muhalefet partilerinin iktidara dönük eleştirilerde bulunması, belli uygulamalara ve de yasal düzenlemelere karşı çıkması kadar doğal bir şey olamaz amma…Ülkesinin ve ülke insanının yararına olabilecek bir uygulamaya karşı çıkmanın, siyasetle nasıl bağdaştığını ve seçmenden destek isteyerek oy artırma kaygısı taşıyan bir partinin böyle bir saçmalığa nasıl balıklama dalmakta olduğunu aklım mantığım almıyor!Bu ülkeyi ve ülke insanını sevmekten söz ederek hamasi nutuklar çekenlerin, belli bir bencillik içinde, ülkeyi ve ülke insanını sevme gibi bir dertleri olmasa bile, bu ülkenin bir ferdi olarak, olumlu icraatlardan kişisel olarak yararlanacaklarını bilmeleri gerekmez mi?Bir siyasetçi, siyasi kaygılara dayalı olarak, iktidarın olumlu adımlarından rahatsız olup, başarısını kıskansa dahi, bu adımları engelleme gibi bir saçmalığa imza atmaz, en azından, sessiz kalma akılcılığını gösterir.Yirmi yılı açkın bir süre, Sosyal Demokrat düşünceyi benimsemiş biri olarak, CHP ve SHP’de, kimi zaman bir militan, zaman zaman da teorisyen gibi çalışmış, belli kademelerde görev almış bir kişi olarak, bugünkü CHP ile, o tarihlerdeki CHP’nin siyaset anlayışını mukayese ediyorum da, en küçük bir benzerlik bulamayınca, kendi kendime soruyorum, yoksa biz de, aynı aymazlık içinde koşuşturup duruyorduk da, fanatik particilik anlayışının körlüğünde bu tutarsızlıkları göremiyor muyduk?Her ne olursa olsun, o dönemlerde, rahmeti Ecevit’in on bir kişiyi transfer ederek kurduğu hükümet hariç, böylesine bir saçmalık içine girildiğini sanmıyorum.