DÜN şöyle demiştim. 'Gün geçmiyor ki Saadet Partisi yeni bir açıklama yapmasın, acayip ajandalarına yönelik demeçlerde bulunmasın.” Yerel siyaset sıfır, dini ve ahlaki eleştiri ise tam gaz! Bugünkü bomba; Saadet Partisi Kadın Kolları...
DÜN şöyle demiştim.
“Gün geçmiyor ki Saadet Partisi yeni bir açıklama yapmasın, acayip ajandalarına yönelik demeçlerde bulunmasın.”
Yerel siyaset sıfır, dini ve ahlaki eleştiri ise tam gaz!
Bugünkü bomba; Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Rukiye Gülşen'den gelmiş.
Neymiş, eğitim sistemimiz batılı normlara göreymiş, bu yüzden gençlerimiz şehvetin ve şiddetin içinde yetişiyormuş.
Doğulu normlar nasıl oluyor?
Ve bu doğulu normlar “şehvet ve şiddet” ikilisini nasıl engelliyor, sorabilir miyim?
Kızlarla erkekleri ayrı ayrı oturtmak mı doğulu norm?
Yoksa sabahtan akşama dini eğitimi itelemek mi?
Diğer derslere ne gerek var, değil mi?
Allah'ını ve dinini bilsin çocuk, yeter.
Gerisi önemli değil.
Örneğin; matematik, edebiyat neymiş?
Önemli olan imanının güçlü olmasıymış.
İmanı güçlü olan her şeyi yapar, alimallah.
Değil mi?
Değil.
Batılı normları örnek alan bu sistem aynı zamanda çocukların iş bulmasını da engelliyormuş.
Yahu ne ilgisi var?
Bu da tamamen ekonomik bir sorun, başka bir şey değil. Bunun “eğitim sisteminin batılı normlara göre” olması ile ne ilgisi var, sorabilir miyim?
Eğitim politikası dini esaslar göz önüne alınarak yeniden inşa edilmeliymiş.
Hayır, sadece ezberci sistem bozulmalı, insanların daha fazla din eğitimine değil, daha çok özgür düşünebilecekleri bir eğitim sistemine ihtiyaçları var!
Hani teneke olur ya, içi dolu zannedersiniz ama vurduğunuzda tın tın öter.
İşte yerel siyasetin bazı zihniyetleri de aynı hesap.
Yahu, din ve iman sizin için önemli, anladık, zaten buna bir lafım olamaz.
Her şeyin dinle düzeleceğini, ülkedeki bütün sorunların dini eğitim eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyor olmanız ve her lafı o noktaya getirmeniz, gerçekten korkutucu olan.
Siz siyasetçisiniz yahu, lütfen şu cemaat kafasını bırakın artık!