Van depreminin ardından bir çok bina ve alan kullanılamaz hale geldi bildiğiniz üzere. Van'daki Ferit Melen Havaalanı da hasar gördü. Ancak

Van depreminin ardından bir çok bina ve alan kullanılamaz hale geldi bildiğiniz üzere.
Van'daki Ferit Melen Havaalanı da hasar gördü.
Ancak "Kule hasarlı, kullanılamıyor, onarımı zaman alır" denilen havaalanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir parmak şıklatmasıyla hazır hale getirildi, kullanıma açıldı.
Diyeceksiniz ki "Orası deprem bölgesiydi, nasıl böyle bir şeyi karşılaştırırsın?"
Ben durumların aciliyetini karşılaştırmıyorum, yanlış anlaşılmasın. Sadece diyorum ki, bir parmak şıklatmayla, Başbakan'ın "Oraya ineceğim, hemen hazır hale getirin" demesiyle olabiliyormuş bazı şeyler, değil mi?
Bundan bir kaç hafta önce Gazipaşa Havaalanı'nın kullanıma açılma, daha doğrusu açılamama süreciyle ilgili bir kaç şey karalamıştım.
Söylediğim şeyler arasında en çok vurguladığım bu işte bir kasıt olduğu, olmadığını düşünmenin aptallık derecesinde saflığa doğru kaydığını belirtmiştim.
Bu haber de bu durumu doğrular nitelikte değil mi?
Bir parmak şıklatma... İşte bu kadar basit bu işler Türkiye'de.
Ama istenirse... Kötü niyetli, "Bütün parsa bizim olsun, zırnık koklatmayalım" diyen kişiler araya girmediği sürece.
Ancak ben size bir şey söyleyeyim mi?
Türkiye'de bürokrasi bu kişilerle ortak çalıştığı sürece, diğer bir deyişle bu kişiler meclisteki bazı diğer kişileri her bu konu ortaya çıktığında, ya da birisi "Havaalanını en kısa sürede açacağım" dediğinde telefonla arayıp "Böyle bir şey olmasın" diyerek işe çomak soktuğu sürece olması da pek mümkün değil.
Tekrar söylüyorum. Van'daki havaalanının aciliyet yüzünden açıldığını biliyorum, açılma sürelerini ve nedenlerini karşılaştırmıyorum. Sadece şunu söylüyorum:
İstenirse tek bir parmak şıklatmaya bakıyor ancak yapılmıyor. Yapılmak istenmiyor. Hepsi bu.