Çağlayan adliye binasına girip, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı rehin alıp, sonra da infaz eden teröristlere ne demek gerektiğini inanın bilemiyorum. Aklımdan geçen şeyleri burada sıralamam mümkün değil ama ne kadar hakaret ya da küfür edersek...

Çağlayan adliye binasına girip, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alıp, sonra da infaz eden teröristlere ne demek gerektiğini inanın bilemiyorum.

Aklımdan geçen şeyleri burada sıralamam mümkün değil ama ne kadar hakaret ya da küfür edersek edelim, nefretimizi ifade etmemizin mümkün olmadığı ortada!

Bu gençlerin beyinlerini yıkayıp, böylesine rezillikleri yapabilecekleri bir psikolojiye taşıyanlara insan dememiz mümkün mü?

Eylemi gerçekleştirenler, savcıyı infaz ettikleri taktirde öldürüleceklerini bilmiyorlar mıydı?

Bunu bilmemeleri mümkün mü?

Öldürüleceklerini bile bile savcıyı infaz etmeleri de gösteriyor ki, teröristler bir nevi intihar timiydi.

Teröristlerin hiç tanımadıkları, nasıl bir insan olduğunu bilmedikleri bir insanı infaz edecek kadar insanlıktan uzak olmaları bir yana, bile bile ölüme gidecek kadar gözlerini karartmaları da gösteriyor ki, adı ve amacı ne olursa olsun, terör örgütleri gençleri insanlıktan çıkarabiliyorlar.

Ama bilinen gerçek şu.

DHKP-C Marksist Leninist sol bir örgüt olarak biliniyor.

Dünyada Marksist Leninist bir ideolojik siyasi yapılanma kalmamasına karşın, bu örgütün Türkiye’de hala gündemde kalabilmesi düşündürücü.

Örgüt bugün bile, 1980 öncesinin klasik sol söylemini kullanarak gençlerin beynini yıkayabiliyor.

Örgütün adını Google'a yazdığınızda, bizim 1968 kuşağının ezberleyerek sloganlaştırdığı, antiemperyalist ve ABD karşıtlığına dayalı, “Bağımsız Türkiye” ütopyasına dayalı, emekçi kesimi kucaklayacak bir iktidar vaadiyle karşı karşıya kalıyorsunuz.

Dünün modası olan Marksist Leninist ya da benzeri ideolojik yönelişlerin bugün de gündemde olabilmesi, ideolojinin gücünden değil, tarihi derinliği olan toplumsal çelişkilerden yararlanmayı düşünen farklı kesimlerin, bu örgütle, ülkeye ve ülke insanına dönük ihanetlerini ortaya koymaya, ülkeyi kaosa sürükleme çalışmalarına dayanmakta.

Ortadoğu’daki kaosa, özellikle de, İran ve Suriye’deki gelişmelere bakarsanız, bu örgütün nerelerden desteklendiğini çok daha iyi anlamak mümkün!