TÜRKİYE, genel seçimlere Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı çatısı altında girmişti.
Ancak sonrasında yaşanan siyasi çalkantılar ve genel başkan değişiklikleri, ittifakların akıbeti konusunda soru işaretleri yarattı. Alanya Belediye Meclisi'nde ise CHP ve İYİ Parti arasındaki bu ittifakın, resmi bir birliktelik olmasa da, gönül bağıyla devam ettiği izlenimini edindim.
Öte yandan, AK Parti ve MHP, bu ittifakı başından beri hiç bozmadan bugüne kadar sürdürdüler.
Başkan Özçelik'in mecliste yaptığı şeffaflık vurgusu içeren açıklamaları dikkat çekiciydi. Meclis toplantısına verilen arada, başkanla ayaküstü sohbet etme fırsatı buldum. Son derece sıcak, samimi ve gerçekçi bir insan portresiyle karşılaştım. Ancak asıl dikkat çekici olan sonrasında, Başkan Özçelik'in sunumunun ilk 5-10 dakikasıydı. Duruşu ve özgüveni, yıllarca yönettiği şirketlerin ona kazandırdığı tecrübenin bir yansıması olarak yorumlanabilir. Ancak bu özgüven, itici bir hal almıyor, aksine samimi ve saygı uyandıran bir davranış olarak algılanıyor. Başkan Özçelik, belediyeciliği yalnızca çöp toplamak ve bina inşa etmek olarak tanımlamadığını açıkça ifade etti. Peki, onun belediyecilik anlayışı neydi? Kendi sözleriyle, "Belediyecilik yol yapmak, bina dikmek, çöp toplamak değildir. Bizim için belediyecilik Alanya'nın her mahallesine, her sokağına adalet götürmek, sessizlerin sesi olmaktır. Biz yola çıkarken bir hayalimiz vardı, Alanya'da kimse kendini dışlanmış, ötelenmiş hissetmeyecek. Bugün itibarıyla ve yarın bu hayalin peşinde olmaya devam edeceğiz" dedi. Ardından konuyu İmamoğlu'na getirerek, "Biz o umudun Alanya temsilcisiyiz ve biz doğru yoldayız, bu yoldan dönmeyeceğiz" şeklinde konuştu. Bu ifadelerden çıkan en net mesaj, Başkan Özçelik'in CHP'nin siyasi çizgisiyle örtüşen her türlü söylemi çekinmeden dile getirdiğiydi. "Ne dünürü küstür ne halıyı kestir" gibi ortalama bir yaklaşımla konuşmaktan kaçınıyor, net bir duruş sergiliyordu. Başkan Özçelik konuşurken, benim dikkatim sadece onda değil, aynı zamanda CHP'li yönetici ve partililerdeydi. Vurguladığı her kelimede, CHP'li seçmenlerin Başkan Özçelik'i memnuniyet ve takdir dolu bakışlarla izlediklerini gözlemledim. Konuşmasındaki kelimeleri özenle seçiyordu. "Kimin kime oy verdiğine bakmayacağız" ifadesi, dayanışma ve çatışmadan uzak bir yaklaşımın güçlü bir işaretiydi. Alanya'nın çocuklarına ve gençlerine hitap ederken yaşlı ifadesi yerine kullandığı "Erken doğanlar" sözü ise incelikli bir yaklaşımdı. Sıkça kullandığı "Ben ve ekibim" ifadesi, seçilmiş meclis üyelerini yönetime, icraata, kısacası nimete ve külfete ortak etme ve "birlikte yöneteceğiz" sloganına hayat verme arzusunu yansıtıyordu. Şeffaflık vurgusu ise, özellikle Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ve Belediye İktisadi Teşebbüsleri (BİT) nezdinde hesap veren yönetici özlemine açılan bir pencere gibiydi.
Başkan Özçelik, bir yılın hesabını verirken aynı zamanda gelecekle ilgili planlara da değindi.
2023 yılında 839 adet ruhsat verilirken, 2024 yılında bu sayının 2 bin 431'e yükseldiğini açıkladı.
Ayrıca, yaklaşık yüzde 65 civarında ruhsatsız işletme tespit edildiği ve 2024 yılında yapılan denetimlerin bu konuda olumlu sonuçlar verdiğini ifade etti. Her ruhsatsız işyerinin, aslında vatandaşa hizmet olarak dönecek bir gelirden mahrumiyet anlamına geldiği vurgulandı.
Özetle, geriye dönük borçları ve yapılan işleri sıralayan Başkan Özçelik, "Devlette devamlılık vardır" ilkesiyle bir yıllık bilançoyu kamuoyuyla paylaştı. Elbette Alanya halkı olarak beklentilerimiz büyük. Hizmet bekleyen pek çok mahallemiz bulunuyor. Elbette eleştireceğimiz noktalar olacaktır; bazen az, bazen çok işler yapılacaktır. Ancak şu ana kadar akçeli en küçük bir söylentiyi dahi duymadım ki bu çok önemli bir gösterge. Yeni yönetime, yeni yılla birlikte kendi yol haritasını çizip kendi bütçesini belirledikten sonra altı ay gibi bir süre tanımamız gerektiğini daha önce dile getirmiştim. Yeni turizm sezonu başlıyor ve bu süre yavaş yavaş doluyor. Alanya halkı olarak, belediyenin hizmet atağını bütçe imkânları ölçüsünde her mahallemizde hissetmek istiyoruz.
Esen kalın…