"..bu dönem bir önceki altın yılların mirasının yendiği yıllardır. Nitekim seçim sonuçlarından da güç alarak Demokrat Parti (DP) yeni bir havaya bürünmüştür. Parti en kuvvetli olduğu bir zamanda, hatalar işleyecek ve kendi bünyesine ve geçmişine uymayacak hatalar işleyecektir. Çözüm parti içinden gelebilecek tepkilerle olabilecekken 'Siyasi prim beklentisi' ile düşünen yapılanmada böyle bir tepki hiçbir zaman gelmeyecektir.."
Yukarıdaki paragraf, 1950-1960 yılları arasında DP Milletvekilliği ve Bakanlık yapmış Rıfkı Salim Burçak'ın 'On yılın ardından' isimli kitabından alınmıştır. Alıntıdaki DP yerine günümüz partilerinden özellikle de AK Parti'yi koyun bakalım, aradan yarım asırdan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen değişen bir şey var mı? Yok.
Peki niye yok?
Sorunda bu sorunun cevabında.
Siyasal gücün sermayeye doğru geçiş gösterdiği toplumlarda halk/millet aktörlükten figüranlığa düşer. Halk figüran olunca, önce hak duygusunu yitirir. Hak duygusunu yitiren halkın da çözüm için tepki vermesini beklemek beyhudedir. Onun içindir ki aziz Türk milleti bunca rezalete rağmen hiçbirimizin beklentilerini karşılayacak bir tepki vermemekte, dolayısıyla da hepimizin sonunu hazırlamaktadır.
Selçuklu ve Osmanlı gibi iki devleti tarihe gömen anlayıştan da bundan başkası beklenemez.
50 yıl önce/50 yıl sonra
Hayati Bora
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Antalya'da devasa miras sahiplerini buldu: 6 milyar dolar 3 mirasçıya kaldı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya esnafının içler acısı durumu: 'Kesinlikle ertelenemez'