TURPUN tam olarak hangi ülkeden çıktığı konusunda net bir
bilimsel konsensüs olmamakla birlikte, genel kanı Güneydoğu
Asya'nın turpun anavatanı olduğu yönündedir.
Bu bölgede yapılan arkeolojik kazılarda, turpa benzeyen bitki
kalıntılarına rastlanmıştır.
Bu bulgular, turpun bu bölgede uzun yıllardır yetiştirildiğini
göstermektedir.
Türkiye'de de çeşitli politik kazı çalışmaları yapıldı. Sonuçta,
turpun farklı çeşitlerinin yer aldığı bir heybe bulundu. Heybe
ve turlar gizemini korurken halk, heybeden ilk hangi bölgenin
turpu çıkarılacak merakla bekliyor. Trabzon ve Ankara başta
olmak üzere birçok bölge, heybedeki turpları merak ede
dursun, Osmaniye’ye bağlı Kadirli ilçesi, turp yetiştiriciliğinde
en önemli merkez olarak öne çıkıyor. Lezzeti konusunda tüm
tüketicilerin fikir birliği içinde olması, son dönemlerde hiçbir
şekilde yan yana gelemeyen siyasileri bir konuda ilk defa
birleştirdi. Turpun bölgelere göre değişen renkleri politik
tartışmalara konu olmazken, ölçüleri ise her zaman bir
tartışma yaratmıştır. Plastik ambalaj yöntemleri geleneksel
heybe alışkanlığını sona erdirse de biz yine de heybede
bulunan turplara bir gizem katarak, ‘Acaba ne çıkacak?’
sorusuna yanıt ararız. Son dönemlerin en çok tartışılan iki
meselesi, turp ile Trump oldu ve hala gündemini koruyor.
Turpun aroması ve kendine has görüntüsü Türk siyasetine
ileriki dönemlerde de damga vuracağı benziyor. Turpla ilgili
açıklamalar gündemdeki yerini korurken Trump'ın ABD
Başkanı olması turpa olan ilgiyi artırıyor. Çember 'Yavaş yavaş'
daralırken imamın kimin oğluna son duasını edeceği ise
kamuoyu tarafından merak ediliyor.
Ancak bitki bilimciler, turp ve benzeri bitkilerin üzeri ne kadar
örtülürse örtülsün yeniden yeşermek gibi bir özelliğinin de
olduğuna dikkat çekiyorlar. Turptu, Trump'tı derken gündem
bir hayli hareketli geçiyor. Esen kalın…
