JAPONLAR bunu başaran yegâne insanlardır... Bilen bilir; lisans eğitimini tamamlamış bir Japon genci, kendisine seçmiş olduğu mesleki uzmanlık alanında faaliyet gösteren bir firma ile iş hayatına ilk adımı attığında, zorlayıcı bir neden...

JAPONLAR

bunu başaran yegâne insanlardır... Bilen bilir; lisans eğitimini tamamlamış bir Japon genci, kendisine seçmiş olduğu mesleki uzmanlık alanında faaliyet gösteren bir firma ile iş hayatına ilk adımı attığında, zorlayıcı bir neden olması haricinde, bu firmada emekliliğe kadar çalışabileceğini bilmektedir. Gerek toplumsal yapı, gerek firmaların eğitilmiş işgücüne vermiş olduğu önem, gerekse insanların çalışma hayatı içerisindeki beklentileri ve tatmin düzeyi buna olanak tanımaktadır. Kısaca Japon kültürü ve çalışma hayatı, ömür boyu istihdamın gerçekleşmesine olanak sağlamaktadır. Peki, bizim ülkemizde ömür boyu istihdam mümkün müdür? Maalesef cevabım hayır olacak. Ne yazık ki bizim ülkemizde; lisans eğitimini tamamlamış bir gencin, ilk işe girişten emeklilik yaşına dek aynı işyerinde istihdam edilmesi pek mümkün olmamaktadır. Bunun bir çok kompleks sebebi olmakla birlikte, en temel sebep; çalışma hayatından beklentilerin giderek yükselmesi, sosyal ihtiyaçların artması fakat buna karşılık işletmelerde, bu beklentileri ve sosyal ihtiyaçları karşılayacak alt yapının ve yönetim bilincinin bulunmamasıdır

20-45 yaş aralığındaki bireylerin verimli bir şekilde çalışıp, maksimum üretimi gerçekleştirebileceği çalışma süresi, yasada da belirtildiği üzere sekiz saattir ve bu sekiz saat içerisinde bir saat dinlenme süresi muhakkak olmak durumundadır. Fakat ülkemizde faaliyet gösteren firmalarda yerleşmiş olan çalışma mantığı doğru olanın çok uzağındadır. Birçok işveren, çalışanlarına vermiş olduğu asgari ücret ile çalışanların gecesini, gündüzünü, hafta sonunu, sosyal hayatını, aile yaşantısını da ihlal edebileceği inancına sahiptir. Bu durum, kendisini yetiştiren ve mesleki becerilerini arttıran işgücünün, sosyal imkânları bakımından daha cazip bir iş olanağı bulduğunda değerlendirmekten çekinmemesine neden olmaktadır. Bu nedene bağlı olarak ülkemizde, işine ve işyerine sadakatle bağlı işgücü sayısı neredeyse yok denebilecek kadar azalmıştır. Bizim çalışma kültürümüzü, Japonlardan ayıran en temel faktör işte budur. Neyin, nelerin ya da kimlerin değişmesi gerektiği konusunda yorumu siz değerli okuyucularıma bırakıyorum lakin bana fikrimi soracak olursanız; Japon çalışma düzeni ve disiplinine ulaşmak için daha kırk fırın ekmek yememiz gerektiğini belirtmeliyim… İyi haftalar dilerim…