TOPLUM olarak, uzun yıllar, oldukça çirkin siyaset anlayışı içinde bocalayıp durduk. Hala da bocalamaya devam ediyoruz! Son günlerde biraz yumuşama var gibi. İnşallah beklentilerimiz boşa çıkmaz. Miting meydanlarında, kürsüde, hatta basın...
TOPLUM
olarak, uzun yıllar, oldukça çirkin siyaset anlayışı içinde bocalayıp durduk.
Hala da bocalamaya devam ediyoruz!
Son günlerde biraz yumuşama var gibi.
İnşallah beklentilerimiz boşa çıkmaz.
Miting meydanlarında, kürsüde, hatta basın açıklamalarında sesini yükseltmek, rakip siyasetçilere veryansın edip hakaretler yağdırmak modaya dönüştü.
Özünde hiçbir anlamı olmayan, ama şiirsel söylemlerle, mükemmel diksiyon ve güçlü ses tonuyla yığınları heyecanlandıran, boş konuşmalar ve hamasi çıkışlar yapan siyasetçilere alkış tutarak, bu rezilliği bir anlamda toplum olarak biz teşvik edip destekledik, desteklemeye devam ediyoruz.
Devlet adamı ciddiyeti içinde davranan, ona buna saldırmayan, uzlaşmacı ve yapıcı siyaset yapan siyasetçilerimize hep soğuk davranırken şovmenlere kol kanat germe aymazlığı içinde olduk.
Vatandaş olarak, yiğitlikle ilgisi olmayan, belli bir siyasi yapının bir parçası olmanın avantajıyla, mensubiyet duygusunun kendisine sağladığı güçle, yiğitlik taslayan çakma kahramanlara hep alkış tutup baş tacı ettik.
Sosyal medyada ya da bu tür köşe yazılarında, birilerine ya da bir kuruma dönük, ağır suçlamalarda hatta hakaretlerde bulunmayı, cesaret ya da bir meziyet gibi görerek, bunlara değer veren beyinlerimiz var.
Günümüzde, eleştirinin, suçlamanın ve karalamanın hatta hakaret etmenin prim toplaması düşündürücü!
Eleştiri, bir öneriyi de beraberinde getiriyorsa, olumludur.
Eleştiri, salt eleştirmiş olmak için yapılıyor, kişi ya da bir kurum suçlanarak kötülenmeye çalışılıyorsa, bu yapıcılıktan çok yıkıcılıktır.
Özünde doğru ve güzel olan bir şeyi, en küçük ayrıntılarına kadar inerek, eleştiri bombardımanına tutmak kadar yanlış bir şey olamaz.
Başarılı olanın daha da başarılı olması için övgü yağmuruna tutmanın ne sakıncası olabilir?
Aslında bu tür yaklaşımlar, bir nevi topluma hizmet etme aşkı içinde olanları desteklemek, teşvik etmek anlamına gelir.
Toplum olarak, çoğu zaman, övgüyü hak edenlerin övülmesi yerine yerilmesini istiyoruz.
Sonra da, tüm sorunlarımızın sorumlusu olarak, ya siyasetçileri ya da şunu bunu göstererek, işin içinden sıyrılma adına, şark kurnazlığına kaçıyoruz.
Sosyal medyada insanlar birbirine olmayacak hakaretlerde bulunup küfürler yağdırabiliyor.
Karşıt olduğu siyasi yapılara, ideolojilere hatta farklı futbol takımını tutan insanlara bile, düşmanca davranma komikliği içine girebiliyoruz.
Tüm bu rezillikler, bire bir karşı karşıyayken değil, bir nevi arkasından, ya da kalabalıklar arasından yapılmakta!
Bunun yiğitlikle ne ilgisi olabilir?