Geçmişe öykünmenin pek doğru olmadığına inanan birisi olmama rağmen bugün, geçmişe yelken açmak zorunda kaldım! Bizim gençliğimizde bırakın askeri, polisi, jandarmayı, sıradan bir devlet memuruna, görevi başında en ufak müdahaleyi,...

Geçmişe öykünmenin pek doğru olmadığına inanan birisi olmama rağmen bugün, geçmişe yelken açmak zorunda kaldım!

Bizim gençliğimizde bırakın askeri, polisi, jandarmayı, sıradan bir devlet memuruna, görevi başında en ufak müdahaleyi, kimsenin aklının ucundan bile geçirmesi mümkün değildi. Toplum giderek, yozlaşıp bozularak kokuşuyor.

Bu ne biçim garabet?

Bu ne biçim rezillik?

Polislerimiz şamar oğlanına döndürülüyor!

Gelen saldırıyor, giden saldırıyor.

Saldırılara karşı belindeki silahı çekmeleri bir yana, saldırgana dönük en küçük darp karşısında, orantısız güç kullanmaktan, haklarında soruşturma başlatılıyor.

Yaygın medya, belli eylemlerde, polise en acımasız bir biçimde saldıranların ellerindeki alet, edevat, taş ve sopaları bırakın molotof kokteyleriyle ortalığı yakıp yıkmalarını öne çıkarma yerine, bu rezillerin rezilliğini engellemeye çalışan polisin en küçük şiddetini abartarak suçluları mağdur gibi, güvenlik görevlilerini de suçlu gibi göstermenin aymazlığı içinde.

Hastanelerde doktora, polise, okullarda öğretmenlere saldırmak sıradan olaylar haline geldi.

Yasadışı belli eylemlerde, hatta bazı asayiş olaylarında, duruma müdahale etmek zorunda olan güvenlik güçlerine, polise ve jandarmaya her aklına esenin saldırabilmesi, akıl alacak gibi değil.

Kent içindeki mahalleleri bırakın köylerimizde bile, şu ya da bu gerekçeye dayalı olarak belli eylemler düzenlenip, bu eylemlerde polise ve jandarmaya saldırılabilmekte.

Mahalle sakinlerinin özellikle de köylülerin böyle bir gelenekten gelmedikleri ortada.

Bu tür eylemleri birileri bir biçimde kotardığı gibi bazı medya mensupları da, haber sıkıntısı çektiğinde, bu tür organizasyona gidebiliyorlar!

Ne de olsa bizim milletimiz ekrana çıkmaya pek meraklıdır!

Daha geçenlerde, bir hastanede iki polise saldırıldı, yere düşen polislerden birisinin kafasına tekmeler vuran şahıslar yakalanıp adliyeye sevk edilmeleri sonrasında, tutuklanmayıp serbest bırakıldılar. Bu duruma çok şaşırdım.

Son yıllarda, sanıkların tutuksuz yargılanmasını istemek modaya dönüştü.

Sanırım bu reziller de, tutuksuz yargılanıp sonra cezalandırılacak!

Benim merak ettiğim, kamu malına zarar veren, ortalığı yakıp yıkan, polise, jandarmaya saldırmaktan çekinmeyen bu beyinler ne kadar ceza alıyor?

Olay sonrasında serbest bırakıldığı haberi karşısında, bu tür eylemlere temayülü olanların teşvik edildiği kanısındayım.

En azından, yargılamanın devam edeceğinin de haber içinde yer alması gerekir.

Bu rezilliklerin ortadan kalkması için, işlenen suça göre cezaların da caydırıcı hale getirilmesi şart.

PKK terör örgütü başta olmak üzere bütün örgütlü yapılanmalar 18 yaşın altındaki gençleri tetikçi olarak kullanmakta.

Suç suçtur. Cezasız bırakılan suçlu, suçu alışkanlık haline getirir.