HİÇ düşündünüz mü? Sahne performansı, sınav performansı, iletişim performansı, çevre ile olan ilişkiler... Kişiyi günler, haftalar, hatta aylar öncesinden etkisi altına alan ve gerek ruhsal, gerekse fizyolojik olarak yıpratan performans...
HİÇ
düşündünüz mü?
Sahne performansı, sınav performansı, iletişim performansı, çevre ile olan ilişkiler...
Kişiyi günler, haftalar, hatta aylar öncesinden etkisi altına alan ve gerek ruhsal, gerekse fizyolojik olarak yıpratan performans anksiyetesi, başarıyı doğrudan etkileyen etmenler arasındadır. Öyleki başarılı bir öğrenci sınav öncesi 'Başarabilecek miyim?', 'Yapabilecek miyim?', 'Ya başaramazsam, olur da bir aksilik olursa' gibi düşüncelerden dolayı somatik (bedensel) tepkiler gösterebilmekte, dahası aylarca çalıştığı sınava girememektedir.
Bir başka örnek; iş başvurusunda bulunan CV'si (özgeçmiş) hayli kabarık bir yetişkin başvuru yaptığı iş yeri tarafından mülakata davet edildiğinde aşırı kaygılı tavırlar sergileyebileceği gibi, 'Ya beni beğenmezlerse, olur da işe kabul edilmezsem, düşersem, beni başarılı bulmazlarsa, beni ya direkt gönderirlerse...' gibi düşüncelerle (obsesyon) onlarca yıl dirsek çürüttüğü bölümünden gitgide uzaklaşmaktadır. Kendi zihniyle çelişen yetenek ve başarıları, bir süre sonra yoğun kaygıyla beraber bütünleşen somatizasyonla kişi de düşük özgüven algısına sebep olabiliyor. Özellikle mükemmeliyetçi kişilerde sıkça rastlanılan bu durum başarılı, yetenekli, güçlü insanlara 'ya başaramazsam, yapamazsam, güçsüz düşersem' gibi düşüncelerle baskı yaparak kişileri performans anksiyetesine sürüklüyor.
PEKİ, NE YAPMALI?
Eğer ki kişi, bu tür saplantılı, aşırı kaygılı düşüncelerinin, hislerinin, davranış ve davranımlarının farkındaysa ve bu düşünceler, davranış veya davranımlar kişinin işlevselliğini olumsuz yönde etkiliyor ve süreklilik oluşturuyorsa; vakit kaybetmeden yaşanılan sıkıntıyı çözüme kavuşturacak önlemler almak gerekiyor. Onca yıl bilfiil çalışıp, didinip, çabalayıp da başarıya ramak kalmışken saplantılı düşüncelerle, işlevselliği etkileyen yoğun kaygılarla, kâbuslarla başarıyı heba etmeyi kim ister ki? Elbette ki hiç kimse. Sorundan kaçmak yerine sorunun üzerine kontrollü olarak gidildiğinde çözüme ulaşmak kolaylaşır. Kişi, hangi durumlarda yoğun kaygı hissettiğinin tespitini yapıp kendini olası durumlara hazırlarsa bu durumun üstesinden daha çabuk gelebilir.
Performans anksiyetesini çözmede davranışsal ve bilişsel terapiler ciddi sonuçlar vermektedir, elbette ki kişinin terapi konusunda istekli olması birinci koşuldur.
Vakit kaybetmeden alanında uzman bir psikologdan bilgi ve destek alınmasında yarar vardır zira yoğun anksiyetenin etkisi altına aldığı kişiden çalacaklarını saymaya güç yetmez. Sağlıklı günler!