Prag‘da gerçekleşen Avrupa Siyasi Topluluğu alternatiftir bir AB modelidir denebilir. Kuruluşundan (1970) bu yana sayılı toplanmış, bu sefer toplanmasının amacı Ukrayna’daki savaş, Avrupa’nın kanayan yarası enerji krizi.
Yüzyıllarca Doğunun zenginliklerini sömürmeye ve hazıra alışmış Avrupa, kış yaklaştıkça sarındıkları battaniyelerinin ısıtamayacağını anlıyor ve enerji arayışlarının aslında yeni olmayan ama mevcut koşullarda enerjinin yeni adresi Azerbaycan ve Türkiye ile temaslarını sıcak tutmaktan yana duruş sergiliyor.

Gerçekleşen zirvenin davetlileri arasında Türkiye ve Azerbaycan’ın yanı sıra Ermenistan da vardı. Son zamanların yeni karikatür karakteri sayılabilecek Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın da bir çok kareye yansıyan fotoğrafları aslında orada bulunmanın kendisi için kolay koşullar sunmadığını da yansıtıyor. Menşeyi gazeteci olan Paşinyan, Ermenistan halkının en çok istifaya çağırdığı, en nefret ettiği, ilk fırsatta ‘ Türk’ olduğunu söylediği, dua için gittiği kiliseden papazın kovduğu birisi. (Aslında ekürisi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da benzer domatesli, yumurtalı protestolara en sık maruz kalan liderlerdendir.) Eleştiriler bununla kalmıyor tabii ki, halk yaklaşık iki yıldır devamlı olarak ayaklanmalar, istifa şiarlarıyla meydanları doldurmaktadır. İkinci Karabağ savaşının Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanmasıyla varılan üç taraflı anlaşmaya imza attıktan sonra evi protestocular tarafından yağmalanmış, ‘Parfüm ve saatlerim’ kayıp diye serzenişte bulunmuştu Paşinyan. İşin magazinsel boyutu dışında, Paşinyan Ermeni halkı için hain mi yoksa yok kurtarıcı mı sorusu tartışmaya açık. Sırf düşman ülkeyi temsil ediyor diye hakkında sayısız eleştiri, hakaret vs yapılıyor, yerine göre yapmaktayız. Fakat dünyada sarmaşık halinde ağlara sahip yeterince güçlü lanse edilebilecek Ermeni diasporasına rağmen masada Azerbaycan tarafının sunduğu tekliflere imza atıyor. İmzada sorun yansıtmasa da fiilen uygulamada durum tam tersini yansıtıyor. İmzalanan anlaşmalara ve verilen vaatlere rağmen bugün itibariyle 23 aydır, masada ayrı sahada ayrı rol oynanmaktadır. Eylül ayında karşılıklı ciddi kayıpların verildiği çatışma ve bundan önce de yaşanan olayların vebalı ve sorumluluğu tamamen Ermenistan’ındır.

6 Ekim 2022 ‘de Prag’dan yansıyan görüntülerde Paşinyan’ın Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev.’le görüşmesinde yansıttığı suçlu ve ezik tablo aslında ciddi baskı altında olduğu gerçeğini de sunuyor. Her başı sıkıştığında ABD ve Fransa’nın yolunu tutan Ermeni yetkililer meydanda Erdoğan ve Aliyev’le kaldığında yansıyan tablo vadini yerine getirmemenin bedellerinin açıklaması ve sıkışmasına dönüşüyor.
Pozitif anlamda gelişen durumdan bahsedecek olursak; Paşinyan’ın itiraf niteliğinde Sayın Erdoğan’la görüşmede yürüttüğü politikanın onun için siyasi risk teşkil ettiğini, bu koşullara rağmen uzlaşma masasında olduğunu ve destek istediği söz konusu. Aynı zamanda ikili gerçekleşen görüşmeden 1915 olaylarını açmaması da diplomatik olarak samimiyetini ve barışa giden yolda niyetinin ciddi olduğunu gösteriyor.
