Lipödem, özellikle kadınlarda alt ekstremitelerde (bacaklar) görülen, yağ dokusunun simetrik olmayan bir şekilde birikmesiyle karakterize kronik bir hastalıktır. Bu durum, ağrı, hassasiyet, hafif darbelerde morarma, kilo artışı ve şişkinlik gibi belirtilerle kendini gösterir. Diyet ve egzersize karşı dirençli olmasıyla bilinir ve genellikle lenfödem ile karıştırılsa da lipödemde yağ dokusunda ağrılı nodül benzeri sertleşmeler meydana gelir. Bu hastalık, lenf damarlarının düzgün çalışmaması sonucu sıvı birikimine neden olur ve tedavi edilmezse ilerleyebilir.
Tedavi yaklaşımları iki ana gruba ayrılır: Non-invaziv (cerrahi olmayan) ve invaziv (cerrahi) yöntemler. Non-invaziv tedaviler arasında diyet, egzersiz, manuel lenf drenajı, kompresyon terapisi, kilo kontrolü ve psikolojik destek yer alır. Cerrahi tedavi seçenekleri ise liposuction gibi yağ dokusunun fiziksel olarak çıkarılmasını içerir.
Son yıllarda, ketojenik diyetin (KD) lipödem semptomlarını hafifletmede umut verici olduğu görülmüştür. Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içerir; bu diyet sayesinde vücut glikoz yerine yağları enerji kaynağı olarak kullanır ve ketozis adı verilen bir duruma girer. Obezite ve diğer kronik hastalıklarda olumlu etkileri olan bu diyetin, lipödem hastalarının yaşam kalitesini artırabileceği düşünülmektedir.
Ketojenik diyetin lipödem üzerindeki etkileri üzerine yapılan çalışmalar umut verici sonuçlar ortaya koymuştur. Bir vaka çalışmasında, 32 yaşındaki bir kadın 6 ay boyunca ketojenik diyet uygulamış ve 41 kilo kaybetmiştir. Bu süreçte vücut ölçülerinde ciddi bir azalma görülmüş, ağrılar azalmış, insülin direnci düşmüş ve inflamasyon göstergeleri iyileşmiştir. Bir başka çalışmada, lipödem hastalarının ketojenik diyet uyguladıktan sonra ağrılarının yarı yarıya azaldığı ve genel yaşam kalitelerinin arttığı rapor edilmiştir.
Sonuç olarak, ketojenik diyet, lipödem tedavisinde multidisipliner bir yaklaşımın parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu diyet, hem kilo yönetiminde hem de ağrı ve inflamasyonun azaltılmasında etkili bir yöntem olabilir. Lipödem hastaları için doğru beslenme ve düzenli egzersizle birlikte uygulanan bu tedavi, semptomları hafifletmeyi ve hastaların günlük yaşam kalitelerini artırmayı hedeflemektedir. HER ŞEY KÜÇÜK ADIMLARLA BAŞLAR.


Lipödem evreleri.
(A) Evre 1 - Cilt düz görünür, ancak kalınlaşmış deri altı dokusu küçük nodüller içerir.
(B) Evre 2 - Cilt düzensiz bir dokuya sahiptir, deri altı nodülleri ceviz büyüklüğünden elma büyüklüğüne kadar değişen boyutlarda oluşur.
(C) Evre 3 - Özellikle uyluklar ve dizler çevresinde deformasyonlu lobüler yağ birikintileri oluşur ve uzuv profilinde önemli derecede bozulmaya neden olabilir.
⦁ Evre 4 - Lenfödemli lipedema (lipolymphoedema).