Türk ordusunun kuruluşunda Hacı Bektaş-ı Veli'nin duasının olduğu ve onun ulvi gücünden aldığı şevk ve heyecanla, 3 kıtada başarılı olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu Kanuni zamanında 14.893 kilometrekare alana sahip olduğu net bir...
Türk ordusunun kuruluşunda Hacı Bektaş-ı Veli’nin duasının olduğu ve onun ulvi gücünden aldığı şevk ve heyecanla, 3 kıtada başarılı olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu Kanuni zamanında 14.893 kilometrekare alana sahip olduğu net bir gerçektir. Bu günkü Anadolu ve Trakya dahil 776 kilometrekare bir alanda sıkıştığımıza göre ne kadar küçüldüğümüz karşısında hayıflanmamak mümkün değildir. Her ne ise, nerede ise bunu da kaybetmek üzere iken Çanakkale’deki zaferimizin ardından İstiklal Savaşı’nı da kazanmak suretiyle bu kadar alana sahip olabildik. Ancak, iç ve dış iş birlikçilerin ve hainlerin 30 yıldır sürdürdüğü elleri kanlı, gözleri dönmüş PKK terör örgüt ile TSK’miz yaz, kış, soğuk, sıcak demeden savaşmaktadır. Ne var ki, bilerek veya bilmeyerek yapılan hatalar sonunda pek çok Mehmetçik ŞEHİT düştü, bir o kadarı da yaralanıp GAZİ oldular. Devletimiz yüz binlerce dolar masraf yaptığı gibi Doğu ve Güneydoğu illerinde gerekli yatırımları da yapamaz hale geldi. Yatırımlar yapılamayınca işsizlik arttı. Böylece bu illerin gençleri PKK’nın kucağına düştü ve gözü dönmüş birer canavar oldular. Bu canavarlar, 21.10.2007’de Dağlıca’da 13, 3.10.2008’de Aktütün’de 17, 22.5.2009’da Hantepe’de 7, 19.6.2010’da Gediktepe’de 11, 20.7.2010’da Hantepe’de 7 ve 10.8.2011’de Silvan’da 13 olmak üzere 68 Mehmetçiği şehit ettiler.
Işık Koşener, Genelkurmay Başkanlığından, daha 2 yıl süresi varken emekli olarak ayrıldı. Emeklilik her çalışanın en doğal hakkıdır. Ancak, bu ayrılışın perde arkasında neler vardır bilmekte bizim hakkımız. Gerçi, yayınladığı veda mesajında, Balyoz, Ergenekon gibi davalar sebebiyle mahkemelerce tutuklanan subay, general ve amirallerin tutukluluklarını içine sindiremediğinden ve Hükümet ile bu konu da bir çözüme ulaşılamadığından bahisle emekli olduğunu ifade etmişti. 2-3 gündür basında yer alan beyanatından anlaşıldığına göre, meydana gelen çatışmalarda maalesef büyük hatalar yapıldığı bu olaylarda ihmali veya beceriksizliği görülenler hakkında her hangi bir kovuşturmada bulunmadığının da bir etkisi olduğu akla gelen ihtimaldir. Bir subay tabancasını bırakıp kaçıyor ama o subay hakkında neden bir soruşturma açılmıyor? Heronların bildirdiği teröristleri koyun sürüsü varsayan generallere neden hesap sorulmuyor. Daha önce yollara mayın döşendiği, bu mayınlar sebebiyle şehit verildiği halde bu mayınların yerini bildirmeyenler için ne gibi bir soruşturma yapılmıştır ve daha birçok bu gibi durumlar sebebiyle vicdani bir hesaplaşma yapmış olamaz mı?
İşte tüm bu hususları orgeneral Işık Koşaner, daha emekli olmadan önce karargahında açıklamıştır. Ancak, bu konuşmalar internete düştüğünden, bu gün açıklanmak imkanı hasıl olmuştur. İşte bu açıklamalar gösteriyor ki, Işık Koşaner Paşa, hem itirafta bulunmuş oluyor hem de özeleştiri yapmıştır.
Yukarıda da bahsettiğim gibi, Ordumuzun mayasında Hacı Bektaş-ı Veli’nin duası vardır ve Türk milleti ordusunu “Peygamber Ocağı” bilir ve sayar. Ordumuzun, tüm bu aksaklıklardan ve içindeki çürük yumurtalardan arındırılarak modern ve asrımıza uygun bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bunun için hiç vakit geçirmeden sivil ve askeri otoriteler birlikte bu durumu çözmek için şimdiden kolları sıvamaları şart olmuştur.
***
Mübarek Ramazan bayramını en içten dileklerimle kutlar, milletimize ve tüm dünya milletlerine hayırlara vesile olmasını temenni ederim.