Her zaman yazdım, yine yazıyorum. Türk halkı, 50 yıl evvelki halkımız gibi değil, daha bilinçli, daha öngörülü ve daha yargılayıcıdır. Bugün, her evde en az bir televizyon bulunmaktadır. Halkımız, akşam olduğunda yemeğini yiyince,...
Her zaman yazdım, yine yazıyorum. Türk halkı, 50 yıl evvelki halkımız gibi değil, daha bilinçli, daha öngörülü ve daha yargılayıcıdır. Bugün, her evde en az bir televizyon bulunmaktadır. Halkımız, akşam olduğunda yemeğini yiyince, televizyonunu açıyor, o günün olaylarını dinliyor ve kim ne demiş, kim ne yapmış öğrenebiliyor. Kararını laf üretenlerden yana değil, iş yapanlardan yana veriyor. 50 Yıl önce evlerin pek çoğunda radyo bile bulunmuyordu. Şehirden köye giden kişilerden, haber alınmaya çalışılıyordu. Onun için oyunu kullanırken, o şehirlinin etkisi altında kalınılması kaçınılmazdı. O bakımdan, bilhassa parti başkanlarının ve parti sözcülerinin, konuşurken biraz da gerçeklerden bahsetmeleri gerekir. Aşağıdaki kamuoyu araştırmalarını incelerken, yukarıda arz ettiğim hususa dikkat etmeleri, kendileri için yararlı olur. GERAR Araştırma Şirketi’nin 26 il ve 57 ilçe bazında, 3 bin kişi ile 20 Mart - 6 Nisan arasında yaptığı araştırma da terörün savaşla değil, barış yoluyla bitirilmesini isteyenlerin oranı yüzde 89.6, Türklerle Kürtler aynı devlet çatısı altında yaşamalı diyenlerin oranı yüzde 95.5, terörün bitmesi için Kürtler yüzde 91.7, Türkler yüzde 63.2 oranında destek veriyorlar. Bu konu üzerinde çok dikkatli durularak, hiçbir önyargıya kapılmadan değerlendirme yapılması gerekmez mi? İşte o zaman, olaylara bakış açısı değişecek ve daha sağlam ve kabul edilebilir bir sonuç çıkacak. Halkımız da işte o zaman, ‘Benim istediğim parti, böyle olmalı’ diyecektir. Afaki ve inandırıcı olmayan konuşmalara karşı, halkımız tepkilidir. Bu tepkisini de sandıkta açıkça ortaya koymaktadır. Mademki bir şey yapamıyorsun, hiç olmazsa konuşmaların göz doldurulması icap eder. Merhum Ziya Paşa’nın, ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ sözü, kulaklarda küpe olmalı ve her daim hatırlanmalıdır. Yukarıdaki tabloya gelecek olursak, halkımız yüzde 90 oranla savaş değil barış, yüzde 96 oranla aynı devlet çatısı altında birlikte yaşamak ve Kürt halkının yüzde 92’si de terörün bitmesini istemektedir. (Devamı var)