Ülkemiz, 30 yıldır büyük bir hengame içinde yaşam savaşı vermektedir. Bugüne kadar, bu bir savaştır anlayışıyla TSK. , Jandarma, Polis ve korucular iş birliği içinde dağlarda, kentlerde ve aklınıza gelmeyen başka yerlerde bu savaş süre...
Ülkemiz, 30 yıldır büyük bir hengame içinde yaşam savaşı vermektedir. Bugüne kadar, bu bir savaştır anlayışıyla TSK. , Jandarma, Polis ve korucular iş birliği içinde dağlarda, kentlerde ve aklınıza gelmeyen başka yerlerde bu savaş süre geldi. Ancak, binlerce şehit vermekten, yüz milyonlarca döviz harcamaktan, pek çok köyün boşaltılmasından başka bir şey elde edilememiştir. Oğlu askere giden analar, oğlunun sağ dönmesi için gece gündüz dua etmekten ve uykusuz geceleri sabahlamaktan öte bir şey elde edememiştir. O halde bu kısır döngünün değiştirilmesi ve başka stratejik önlemler alınma-sı için daha fazla beklemenin gereği kalmamıştır. İşte, hükümetimiz bu gerekçelerle yeni önlemler almak için düğmeye basmıştır. Öncelikle, İmralı adasında mahkumiyet günlerini dolduran, PKK’nın kurucusu ve halen bu örgüt ile organik bağını koparmamış bulunan A. Öcalan ile BDP vasıtasıyla görüş alışverişinde bulunuldu ve onun örgütüne talimatları doğrultusunda yeni bir döneme girilmiştir. Ancak, bu güzel havayı bulandırmak isteyen iç ve dış düşmanlarımızın olayı provakate etmelerinin önünü kesmek baabında, ülkemizin 7 coğrafi bölgesinde çalışmak üzere her biri 9 kişiden oluşan 7 adet AKİL İNSANLAR grubu oluşturulmuştur. Her grubun başkanı, ikinci başkanı ve sekreteri bulunuyor. 2 ay süresince, her grup çalıştığı bölgelerde halkla, sivil toplum örgütleri ile odalarla, belediyeler ile ve bölgesinde sevilen, sayılan saygın kişilerle görüş alışverişinde bulunacaklar aldıkları izlenimleri bir raporla başbakanlığa sunacaklar. Akil insanlar için, Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın: ”Bu salonda bulunan insanlar sadece akil değil, aynı zamanda cesurdur, yüreklidir, idealisttir, barışseverdir.” övgüsünden sonra (Bir kere böyle bir tablonun oluşması, en başta Türkiye’yi yüreklendirmiş, milletimizi umutlandırmıştır.) Lakin tablonun diğer yüzüne bakacak olursak, örneğin MHP Akil İnsanlara karşı olduğunu açıklamak şöyle dursun, hiç de yakışmayan sözlerle Akil adamlar için D.Bahçeli: “Aziz milletimizin tümüyle karşı çıktığı ve reddettiği ihanet sürecini kabullendirebilmek için artistleri, dönekleri, bölücüleri, terörist stapnelerini, yandaşları, menfaatperestleri, fikirsizleri, vicdansızları ve batı beslemelerini aceleyle seferber etmiştir.” Herhalde Sayın Bahçeli, bu sürece halkımızın yüzde 70’lere varan bir katılımla destek verdiğinin farkında değil galiba. Halbuki “çok ince, çok hassas bir tarih süresinin ardından farklı kesimleri, farklı düşünce dünyalarını temsil etmek üzere 76 milyonun özeti sayılabilecek bir liste oluşturulmuştur. Yani iş dünyasından, sanatçılara, sendikalardan odalara, akademisyenden medyaya varıncaya kadar her kesimden insanlar akil insanları oluşturmuştur. Bu saygıdeğer insanlara hiç ama hiç kimsenin hakaret etmeye hakkı yoktur. Bu millet, bu sürece destek vermeyen partilere gereken cevabı sandıkta verir, geçmişte verdiği gibi.