Alerjik rinit, burun mukozasının alerjik nedenli iltihabıdır. Alerjenlerin hava yolu mukozasına yapışarak iltihabi reaksiyonları başlatması ile meydana gelir. Belirli mevsimlerde (en çok polenlerin uçuştuğu bahar aylarında) ortaya çıkan tipine...
Alerjik rinit, burun mukozasının alerjik nedenli iltihabıdır. Alerjenlerin hava yolu mukozasına yapışarak iltihabi reaksiyonları başlatması ile meydana gelir. Belirli mevsimlerde (en çok polenlerin uçuştuğu bahar aylarında) ortaya çıkan tipine mevsimsel rinit denir. Mevsimsel alerjik rinit, saman nezlesi olarak ta bilinir. Çoğunlukla ömür boyu devam etmekle birlikte, ileri yaşlarda şiddeti azalabilir.
Alerjik rinite yakalanmamak için bu hastalığa neden olan alerjenlerden uzak durmak ve bunun için gerekli tedbirleri almak gerekir. Toplumun yaklaşık yüzde 17’si alerjik rinitlidir.
ALLERJİ NEDİR? Alerji vücuda giren ya da temas eden bir maddeye karşı vücudun kendine zarar verecek derecede reaksiyon göstermesidir. Bu reaksiyonların normal düzeyde olması vücudu korumak içindir. Ancak alerjik kişilerde reaksiyonlar zararlı olacak derecede fazladır. Burun, bu tür alerjik reaksiyonlardan en fazla etkilenen organlardandır . Alerjinin genetik bir yatkınlığı vardır ve her yaşta başlayabilir. Allerjenin vücuda girmesinden 2-3 dakika sonra histamin adı verilen maddeler salgılanır ve bu madde 15 dakika içinde maksimum seviyeye ulaşır.
ALLERJİYE NELER YOL AÇAR?
Günlük hayatımızda alerji nedeni olabilecek birçok alerjen ile karşılaşmaktayız. Özellikle sanayi ürünlerinin ve kimyasal madde kullanımının yaygınlaşması ile alerjik hastalıkların görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Alerjenler çok çeşitlidir. Yiyecekler, havada uçuşan polenler, ev tozları ve bunların içinde gözle görülmeyen küçük canlılar, hayvan tüyleri, giyecekler, takılar, kimyasallar ve aklınıza gelebilecek daha birçok şey alerji etkeni olabilir. Alerjik reaksiyon kişiye özel bir durumdur. Farklı kişiler farklı maddelere farklı alerjik reaksiyonlar gösterebilirler veya hiç alerjik reaksiyon göstermeyebilirler. Alerjiye yatkınlık kalıtsaldır ve genetik faktörler rol oynar. Alerjenler; alerjik rinit, alerjik konjüktivit, alerjik astım, kontak dermatit, ürtiker gibi birçok alerjik hastalığa neden olabilir.
HANGİ ALLERJENLER ALLERJİK RİNİTTE ROL OYNAR?
En sık olarak havada uçuşan polenler ve çevremizde bulunan ağaçlar alerjik rinite yol açar. Fakat benzer reaksiyon küf, hayvan tüyü, ev tozu ve akarları gibi alerjenlere karşı da gelişebilir. Rüzgarla havada uçuşan küçük polenlerin hava yolları mukozasına yapışarak alerjik olayı başlatması ile alerjik rinit meydana gelebilir. Bu alerjenler ebatlarından dolayı burun mukozasında yakalanır ve genellikle daha aşağılara inerek alt solunum yolu belirtileri oluşturmazlar. Fakat bu her zaman geçerli değildir. Bu reaksiyonları başlatan polenler kişiye ve yöreye göre farklılık gösterirler. Özellikle kuru ve rüzgarlı havalarda havadaki polen miktarı fazladır ve alerjik rinit görülme sıklığı artar.
ALLERJİK RİNİTİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Alerjen ile karşılaşıldığında
*Ağız, burun, gözler, boğaz ve deride kaşıntı ortaya çıkar.
* Burun akıntısı ve gözlerin sulanması tipiktir.
*Burun tıkanıklığı ve koku almada güçlük ortaya çıkabilir.
*Bazen bu belirtilere hırıltılı solunum eşlik edebilir.
*Öksürük ve baş ağrısı da görülebilir.
ALLERJİK RİNİT HANGİ YAŞLARDA GÖRÜLÜR?
Hastalık semptomları genellikle 40 yaşından önce ortaya çıkar ve yaş ilerledikçe şikayetler azalır.
ALLERJİK RİNİTTE TANI NASIL KONULUR?
Alerjik rinit tanısındaki en önemli şey hastanın öyküsüdür.
Öyküsü: Belirtilerin hangi mevsimde, ne ile karşılaşıldığında, nasıl ortaya çıktığının bilinmesi tanıya ulaşmada önemlidir.
Muayene: Muayene sırasında hastaların burun mukozaları soluk, fakat burun delikleri kırmızıdır. Bu hastalarda burun mukozasının sürekli iltihabına bağlı polipler gelişmiştir. Bu polipler özellikle tüm yıl boyunca devam eden tipte sıktır. Bu polipler de burun tıkanıklığına neden olabilir.
Tanı testleri: Alerjiye neden olan antikor IgE’nin total kan düzeyinin ölçülmesi ve özel alerjene karşı uygulanan alerji testleri en sık kullanılan tanı yöntemleridir. Özellikle deriye uygulanan alerji testleri en sık kullanılan metottur. Kanda eosinofil denilen ve alerjik reaksiyonlarda sayıları artan hücrelerin sayılması veya bu hücrelerin burundan alınan sürüntüde incelenmesi tanıyı destekler.
Bazen de olası alerjenlerden uzak durma veya karşılaşma sonrasındaki yanıta bakılarak alerjenin tanısına gidilebilir.
ALLERJİK RİNİTTE TEDAVİ
Alerjik Rinit tedavisinde 3 ana kategori vardır.
1- Allerjenden korunma 2- İlaç Tedavisi 3 –Aşı tedavisi (İmmünoterapi)
1.Allerjenden korunma alerjik rinitin temel tedavi yöntemidir.
*Tozlu ve polenli ortamlarda bulunmamalı, eğer bulunmak durumunda kalınırsa da maske kullanılmalıdır.
*Isı ve nemim ayarlanması
*Polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde mümkün olduğunca içeride olmak ve kapı pencerelerin kapalı tutulması
*Özellikle kaloriferli evlerde kuru ev havası alerjik rinitin kötüleşmesine neden olabileceğinden, evde hava nemlendiricisi kullanılmalıdır.
*Oda havasının temizliğine dikkat edilmeli, havalandırma sistemlerinin iyi çalıştığından emin olunmalıdır.
*Evde hayvan ve bitki beslemekten kaçınılmalıdır.
* Toz barındırabilecek tarzda kilim, halı gibi ev eşyaları kullanılmamalıdır. Tüylü ve yünlü battaniyeler yerine pamuklu ve sentetik olanları tercih edilmelidir.
*Özel hazırlanmış nevresim ve çarşaflar kullanılması eğer temin edilemiyorsa tüm çarşaf ve nevresimlerin düzenli olarak sıcak su ile yıkanması
* Elektrik süpürgesinin dışarıya toz vermediğine dikkat edilmesi
*Tüylü oyuncaklardan uzak durulmalı
- Hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini kendi almalıdır
2.İlaç Tedavisi olarak en sık kullanılan madde antihistaminiklerdir. Bu ilaçlar alerjik reaksiyonlarda rol oynayan histamini azaltmaya yöneliktir.
Antihistaminklerden sonra faydasının en çok olduğuna inandığım ilaç kortikosteroidlerdir (kortizon).
Ayrıca dekonjestan denilen burun spreyleri ve kromolin adı verilen ve alerjik reaksiyonları önleyen ilaçlarda vardır.
3. İmmünoterapi (aşı tedavisi) :Hastanın alerjik olduğu maddeyi düşük dozdan başlayarak artacak şekilde hastanın vücuduna verme tedavisidir. Bu şekilde vücut bu maddeyi tanıyarak alerjik reaksiyon göstermemesi prensibine dayanır. Ancak her zaman iyi sonuç vermez. Başlangıçta haftada bir olmak üzere senelerce aşı olmayı gerektirir. Bazen iyi sonuçlar alınmasına rağmen her zaman önerilmez.
Hangi Durumlarda Ameliyat Gerekir: Alerjiye bağlı et büyümeleri ve sinüzitin kronikleşmesi ilaç tedavilerinin başarısını olumsuz etkiler ve bu durumlarda ameliyat gerekebilir.