Alanya'nın Galip Dere Halk Plajı'nda yaşanan son olaylar, toplumsal sorumluluk ve bireylerin saygısızlığı konusunda alarm zillerini çalıyor. Üç gündür deniz içerisinde alkol tüketen ve çevresindeki insanları rahatsız eden bir grup şahıs, sadece bireysel hakları ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumsal huzurun da altını oyuyor.
Plajlarımız, hem yerel halkın hem de turistlerin huzur içinde vakit geçirebileceği, doğanın ve denizin tadını çıkarabileceği alanlardır. Ancak bu kutsal alanlar, sorumsuz bireyler tarafından adeta istila edilmiş durumda. Alkol tüketimi ile sınırlı kalmayan bu rahatsız edici davranışlar, toplumsal değerlerimizin hiçe sayıldığının açık bir göstergesidir.
Bu durumu daha da vahim hale getiren, yetkililerin yetersiz müdahaleleridir. Plajda yüksek sesle konuşarak diğer vatandaşların huzurunu kaçıran, alkol tüketerek sağlığı riske atan bu kişiler, maalesef ki kamu otoritesinin zayıflığından cesaret almaktadır. Bu, yerel yönetimlerin ve güvenlik güçlerinin, kamu düzenini koruma konusundaki eksikliklerini gözler önüne sermektedir.
Denetimlerin yetersizliği ve yaptırımların caydırıcı olmaması, bu tür olayların artmasına zemin hazırlamaktadır. Plajda huzur arayan insanların haklarını savunmak ve kamusal alanları korumak, sadece bireylerin değil, aynı zamanda yetkililerin de sorumluluğundadır. Ancak görünen o ki, bu sorumluluk yeterince yerine getirilmemektedir.
Plajlarımızı bu sorumsuzluk ve saygısızlıktan korumak için acilen daha sıkı denetimlere ve ciddi yaptırımlara ihtiyaç vardır. Toplum olarak, bu tür davranışları hoş görmemeli ve sesimizi yükseltmeliyiz. Aksi takdirde, gelecekte plajlarımızda huzur bulmak bir hayalden öteye geçemeyecek.
Alanya'nın doğal güzellikleri ve plajları, sadece birkaç kişinin keyfi davranışları yüzünden gölgede kalmamalıdır. Yetkililerden daha etkin ve caydırıcı önlemler almasını bekliyoruz. Çünkü toplumun huzuru ve güvenliği, sadece bireylerin değil, tüm kamu otoritesinin ortak görevidir. Kalın sağlıcakla.