Teyyareyi; bir kere uçurdunuz mu, kerameti kendinden bilir… Devamlı uçmak ister. Bir konayım, soluk alayım demez. Anlayacağınız teyyare, teyyareye benzer; tıpkı diktatörün diktatöre benzediği gibi…! Anadolu deyişidir 'nasıl indireceğini...

Teyyareyi; bir kere uçurdunuz mu, kerameti kendinden bilir… Devamlı uçmak ister. Bir konayım, soluk alayım demez. Anlayacağınız teyyare, teyyareye benzer; tıpkı diktatörün diktatöre benzediği gibi…! Anadolu deyişidir “nasıl indireceğini bilemediğin deveyi dama çıkarma!”diye, şimdi indir indirebilirsen

Karşısında devamlı yenildiğin adamı taklit ederek sonuç alamazsınız. Hibrit tohum gibi ithal ettiğiniz devşirmelerle partinin büyümediği gerçeğini son seçimle anlamış olmalısınız. Genel Başkanın söylediğin tek doğru söz “

CHP

1930’ların

CHP

’si değil”, zaten biz de onu söylüyoruz. Serbest Fırka’nın kuruluşunu da, Avrupa’da herkesten önce kadınlara seçme seçilme hakkının verilişindeki inceliği de anlamamışsınız. “Sizi oraya ben getirdim” sözünü belki de en son söyleyecek olan

CHP

Genel Başkanı olmalıydı…

Anlaşılan o ki, “adayların en kötüsünü seçin” deselerdi bile seçimi kaybedecektik. Sağı taklit ederek, iftar programları düzenleyerek, halkla dalga geçer gibi duruş sergileyerek gelebileceğin nokta bu…!

Kendi tarlasını sürmeyen, elin tarlasını sürmek zorunda kalır. Propaganda boyunca Başbakanın; zeki, bilgili ve çalışkan olduğu söylendi. Ziyaret edilmedik mezar kalmadı. Ahmet Necdet Sezer’in hukuk mücadelesini yok sayıp kriz çıkardı diye eleştirmek; zeka ve akıl içermeyen bir tutumdu. Kötü propaganda nedeniyle sadece akılda kalanların düzeltilmesi için, belki de iki seçim yetmeyecek.

Küçük bir anı; devrin

CHP

Alanya İlçe Başkanı bir gün toplantıya heyecanla girdi ve “buldum, buldum” diye seslendi. Sanki Arşimed; hayrola başkan ne buldun diye sorduğumuzda, belediye başkan adayımızı, dedi.

Sayın Ekmelettin İhsanoğlu’nun aday gösterilme şekli nasıl bir demokrasi anlayışıdır; bilemedim..! Kılıçdaroğlu’na adaylıkla ilgili suflörlüğü yapan gücün arabesk sermaye olduğunu düşünebiliriz. Yönetim; başarısızlık ve baskılar sonucu kurultay kararı aldı. Zekam; mevzilerini kaybetmek istemeyen kurultay delegelerinin mantığını anlamaya yetiyor; onun da ülkeye ne yazık ki faydası yok.

Türkiye’ye demokrasi gelir mi? Bence zor ve ille de teşrif buyuracaksa önce

CHP

’nin kapısından içeri girmeli. Bu kapıdan geçemeyen demokrasi ülkeye gelir mi? 8 Mayıs 2014’te yazdığım yazıdan bir alıntıyla konuyu noktalayalım.

İktidar olmak için her şeyi denediniz; olmadı olmayacak da. Bir de partili olmayı deneyin. Zahmet edip Türk Dil Kurumu Sözlüğünden “parti” kavramını öğrenin. Sandığa gitmeyenlerin nedenlerini ve aldığınız oyların büyük bir kısmının da kerhen olduğunu unutmayın.

Cumhuriyeti kurmakla övünen partide demokrasi var mı? Yanıtınızı duyar gibiyim…!

CHP

kapısından geçmeyen demokrasi ülkeye gelir mi? Kod’luyorum; Nazilli’nin “

N

”si, Adana’nın “

A

”sı, Hatay’ın “

H

”si…