'CHP'nin geçmişi kirli”; acaba öyle mi? Yakın tarih bunun aksini söylüyor. Böylesi söylem bilgisizlik ve saygısızlık değil de ya nedir? Uzakdoğu'dan bir söz 'Bir kimseyi itham ederken, unutmayın; diğer dört parmağınız...
“CHP’nin geçmişi kirli”; acaba öyle mi? Yakın tarih bunun aksini söylüyor. Böylesi söylem bilgisizlik ve saygısızlık değil de ya nedir? Uzakdoğu’dan bir söz “Bir kimseyi itham ederken, unutmayın; diğer dört parmağınız kendinizi gösterir” der. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi; mecliste çıkan yolsuzluk söylentileri üzerine 17 Kasım 1924 tarihinde Kazım Karabekir başkanlığında kuruldu. Kurucular arasında kurtuluş savaşının önemli isimleri; Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele, Halide Edip, Dr Adnan Adıvar gibi isimler de yer aldı. Maliye eski nazırlarından Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından idam edilen Cavit Bey de oluşuma katkı verdi. Parti programında; CHP’den farklı olarak yerinden yönetime daha çok ağırlık veriyor ve iktisadi liberalizmi savunuyordu. Başbakan İnönü’nün devletçi politikalarına karşı Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin özgürlükçü söylemleri halk arasında büyük ilgi uyandırdı. 3 Haziran 1925’te Partinin kapatılması, ayrı bir yazı konudur. 1930’ da Mustafa Kemal tarafından Fethi Okyar’a kurdurulan Serbest Fırka ile çok partili düzene geçiş denemesi bir daha denendi. Ne yazık ki bu deneme de başarılı olamadı. Yakın tarihin sayfalarında gezerken; Adnan Menderes ve Celal Bayar üzerinden ne büyük haksızlıklar yapıldığına şahit olabilirsiniz. Menderes ve Bayar’ın geçmişi kirli denilen CHP’nin önemli ve aktif üyeleri olduğunu görürsünüz. Adnan Menderes; İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine Ay-yıldız direniş örgütünün kurucuları arasında yer aldı. Kurtuluştan sonra Serbest Fırkanın Aydın şube başkanlığını yaptı. Parti kapatılınca CHP’ye geçerek Aydın milletvekili oldu. 1945’ toprak reformuna karşı çıkarak; Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan’la Demokrat Partiyi kurdular. Bilin bakalım; 1920’de Mustafa Kemal’in buyruğuyla kurulan Türkiye Komünist Partisinin kurucuları arasında kim var? 1921’de İktisat vekili olan, 1980’lerde “bu kış komünizm gelebilir” diyen Celal Bayar; şaşırmadınız değil mi? Mustafa Kemal’in son günlerinde ve Dersim olayları esnasında başbakan Bayar’dı. İtilafçı hükümetlere baş kaldıran, Yunan’a karşı dağa çıkan, İzmir Reddi-ilhak ve Müdafaai- hukuk cemiyetlerinin kurucularından Celal Bayar; İttihat ve Terakkinin liderlerinden ve CHP’nin önderlerindendi. Alanya siyasetçilerinden biri, bir ilçe başkanı; CHP’nin İttihat ve Terakki Partisinin, DYP’nin de Hürriyet ve İtilaf Partisinin devamı olduğunu iddia etmişti. CHP tespiti doğru, ya ötekisi? Elbette büyük cahillik; Hürriyet ve İtilaf Partisi ülkeyi işgal eden Yunan ve İngiliz askerlerini dost ilan edip; Mustafa Kemal arkadaşlarının katlini vacip sayan Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi ve İskilipli Atıf Hocanın fetvalarını uçaklarla Anadolu’ya atan bir partidir. Menderes ve Bayar’ın ruhlarına saygısı olanlar yakın tarihe ve CHP’ye de saygıda kusur etmemeliler. Kendilerini Osmanlıcı Hürriyet ve İtilaf Partisine yakın hissedenler biraz okumak ve öğrenmek zahmetine katlanmalılar. Çünkü “kem söz sahibine aittir” deyişi sizi buluverir. Son kurultay arabesk sermayenin çarpıtmalarına karşın; her CHP’linin genel başkan olabileceğini göstermiştir. Demokrasi adına yaygara koparanlar bu kurultaydan bir şeyler öğrenebilirler. Biat kültürüyle nemalanma yarışı yapanlar; bugün varlar, yarın yok olacaklarını unutmasınlar. Siyaset omurgasızlığı kabul etmez.