Pek yerel politika yazmadığımı biliyorsunuz. Ama bu kez yazacağım. Çünkü aldığım bu istihbaratı kendime saklayamam. Öyle söyleniyor ki; CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına kesin gözüyle bakılan Mustafa Sarıgül'ün...
Pek yerel politika yazmadığımı biliyorsunuz. Ama bu kez yazacağım. Çünkü aldığım bu istihbaratı kendime saklayamam. Öyle söyleniyor ki; CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığına kesin gözüyle bakılan Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye geri dönebilmesinin yolu, Antalya Büyükşehir Belediyesi başkan adayının kim olacağına yönelik pazarlık sayesinde açıldı.
Nasıl mı?
Sarıgül'ü CHP'den ihraç ettiren Deniz Baykal, Sarıgül'ün adaylığına, Mustafa Akaydın'ın harcanmasını isteyerek razı edilebildi. Yani Baykal, araları bozuk olan Akaydın'ın harcanması karşılığında Sarıgül'e yönelik itirazından vazgeçti. Akaydın'ın yerine de CHP'nin halihazırdaki İl Başkanı Devrim Kök'ün aday gösterileceği de ortalıkta konuşulan dedikodular arasında.
Devrim Kök'ün ise genel merkez nezdinde kendisi için çalışmak yerine, Akaydın Hoca'nın yeniden aday gösterilmesi konusunda yoğun çaba sarf ettiğini de biliyoruz. Deniz Bey'in yakın çevresine, cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, Sarıgül konusunda ağızlarını açmamalarını telkin ettiği de konuşuluyor.
Ama dedim ya, bunlar henüz dedikodu.
AKP'NİN ANTALYA ADAYI DA BELLİ OLDU
AKP'nin 3 büyükşehir belediye başkan adayının da belli olduğu söyleniyor. Ama bu bilgi dedikodudan biraz daha öte, biraz daha gerçeğe yakın gibi. Büyükşehir adaylarını belirlemekle görevlendirilen AKP'deki üst kurulun, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi dahilinde Ankara'da Melih Gökçek, Bursa'da Recep Altepe ve Antalya'da eski başkan Menderes Türel'in adaylığını kesinleştirdiği belirtiliyor.
Bu durumda, yani her iki bilginin doğru çıkması halinde, Antalya'da bir Menderes Türel-Mustafa Akaydın mücadelesi gerçekleşemeyecek.
Bekleyelim, görelim.
SIRADA NE VAR?
AKP'nin iktidar olduğu 2002'den bu yana izlediği politika, gidişatın nereye doğru olduğunu gösteriyor. İktidar koltuğuna henüz sımsıkı yapışmamışken "Milli Görüş gömleğini çıkardım, attım" diyen Başbakan Erdoğan'ın, aslında bu gömleği hiç çıkarmadığı, ceketinin, paltosunun altında gizlediği ortaya çıktı. Alkole yönelik sınırlamalar, kamuda türban serbestliği, TBMM'de türbanlı milletvekili, derken kız ve erkek öğrencilerin aynı konutu paylaşmalarına yönelik çıkışı bunu kanıtlamıyor mu?
Şimdi sırada ne var peki?
Bence sırada, Refah Partisi'nin Rize eski Milletvekili Şevki Yılmaz'a iade-i itibar verilmesi ve yeniden milletvekili yapılması var. Görün bakın, bu da olacak.