YÜZYILLARCA Ortadoğu'da at oynatmışız. Bu ülkeleri fethedip toplumları yönetmişiz. Savaşları kaybettikten sonra, bu toplumlar şu ya da bu biçimde bağımsız birer devlet kurmalarına karşın, hala bu toplumların bizim birer parçamız...
YÜZYILLARCA
Ortadoğu'da at oynatmışız.
Bu ülkeleri fethedip toplumları yönetmişiz.
Savaşları kaybettikten sonra, bu toplumlar şu ya da bu biçimde bağımsız birer devlet kurmalarına karşın, hala bu toplumların bizim birer parçamız olduğunu iddia edip, neredeyse onları kurtarmaya kalkma saçmalığı içine giriyoruz!
Çok daha vahimi, olaya dinsel ve mezhepsel anlamda bakıp, Türkiye’ye bakış açılarını ve yaklaşımlarını sorgulamadan, belli bir genelleme içinde tüm Müslüman ülkeleri kardeşimiz gibi görmekteyiz! Halbuki bu ülkelerin insanları Osmanlının boyunduruğundan kurtulduk diyerek sevinirken, biz hala onların bizi istediklerini sanmanın saçmalığı içindeyiz.
Birinci Dünya Savaşında Araplar, Hıristiyan Batı yani İtilaf devletleriyle birlikte olup bizi sırtımızdan vurmadılar mı?
Tarihteki Ortadoğu, Mısır ve Filistin maceramızı gerçekçi bir biçimde düşünüp topluma doğruları anlatmamızda yarar var.
Atalarımız ne demiş “Ne Şam’ın şekeri, ne Arap’ın yüzü.” Bu söz boşuna denmiş olamaz!
Sanırım bundan 30 yılı aşkın bir süre önceydi, İzmir Foça’da bir tatil sırasında, Tunuslu genç bir subayla tanışmıştım.
Biz Türklerden nefret ediyordu.
Habib Burgiba da onların Atatürk’üydü.
Bizden nefret etmesinin nedeni de, Osmanlının ülkelerini uzun yıllar işgal etmiş olmasıydı.
Çoğumuz Arap ülkelerindeki okullarda Osmanlı ve biz Türkler konusunda nelerin öğretildiğini bilmiyoruz.
Bilenlerimiz de bu konuya hiç değinmiyor ve topluma aktarmıyor.
Tutturmuşuz bir İsrail düşmanlığı ve Filistin halkının mağduriyeti, bunun üzerinden Arapların ve de Müslümanların sempatisini toplamaya kalkıyoruz!
Hz. Davut, Hz. Musa ve Hz. Süleyman’ın İsrail oğullarının kralı ve peygamber olduğunu kaçımız biliyor?
İsa Peygamber de İsrailoğullarındandı.
Uluslararası ilişkiler duygulara göre değil karşılıklı çıkara göre yürütülür.
Son yıllarda ülkemizin genel çıkarlarından çok, belli duygusallıkların öne çıkarıldığı kanaatindeyim.
İnşallah ben yanılıyorumdur.
Son yıllarda, dini istismar ederek oluşturulan bir sürü terör örgütü, Müslüman’ı Müslüman’a kırdırırken mezhep kavgalarında kan gövdeyi götürürken, bu sahtekar insanlık düşmanı caniler yüzünden, İslam terörle özdeş hale gelirken biz hala, bu tehlikeli sularda kulaç atmaya ve bu bataklığa dalmakla meşgulüz!