Soğuk bir Antwerp sabahından hepinize selamlar. Yeni bir kültüre adaptasyon uzun bir süreç. Kültür ve kurallarla ilgili birçok şeye artık hakimiz ama her gün başka bir şey deneyimlemeye de devam ediyoruz Kurallar demişken, uygulama konusundaki yaptırımların insanların karar alma mekanizmalarında oldukça önemli olduğunu gözlemliyorum ki aslında bu konuda oldukça kültürel. Kurallara uyma konusunda cezanın mı yoksa ödülün mü daha cezbedici olduğu sosyal psikologlar tarafından tartışıladursun ben bugün sizlere tam da bu konulara örnek ve duyduğumda çok etkisinde kaldığım bir projeyi tanıtacağım. İlk önce bu projeden nasıl haberdar olduğumuzdan kısaca bahsedeyim.

Gece vakti bir yemekten evimize dönerken polis çevirmesine denk geldik. Burada kurallar ve cezalar hatırı sayılır derecede ağır. Eşim kendinden emin bir şekilde alkolmetreyi üfledi. Polis kendisini tebrik ettikten sonra hediye olarak küçük bir anahtarlık verdi. Anahtarlığın üzerinde buralarda bir erkek ismi olan “Bob” yazıyordu. Bu küçük jest bizi gülümsetti ama sebebini de merak ettik. Daha sonra durumdan bahsedince yerli tanıdıklarımız anahtarlığın üzerindeki ismin alkollü bir araç kullanan bir sürücünün çarpması sonucu hayatını kaybeden küçük bir çocuğa ait olduğunu söylediler. O kadar etkilendim ki. “Bob” alkolsüz araç kullanmak konusunda bir sembol haline gelmiş. Meğer burada eğlenmeye çıkan arkadaş grupları kendi aralarından birini “Bob” seçerek, o gece ona alkol aldırmıyorlarmış ve arabayı ona sürdürüyorlarmış. Bob herkesin evine sağ salim ulaşmasından sorumlu oluyormuş. “Bu gece Bob sensin” sözü burada, özellikle gençler arasında trend haline gelmiş. Dahası bu anahtarlıklardan belli bir sayıda biriktirirsen bazı mağazalardan, cafe ve restoranlardan indirim de alabiliyorsun.

“Alkolle araç sürme” oldukça evrensel bir problem. İnanıyorum ki cezaların caydırıcılığı kadar alkolsüz araç kullanmaya teşvik ve özendirme de önemli. Bu bana kalırsa çok iyi düşünülmüş ve tasarlanmış bir proje. Devletin polisleri gecenin Bob’larına oldukça nazik ve teşvik edici davranıyorlar. Küçük hediye anahtarlık sadece bir sembol ama gecenin Bob’u olmak gençler arasında bir gurur. Alkolle araç sürme meselesinin iyi düşünülmüş çözümünü, olayın asıl muhattapları olan gençlerin ortamlarına çaktırmadan empoze edebilmek ise bana kalırsa kültürel bir beceri. Özellikle trafik konusunda teşvik edici uygulamaların her toplumda daha da artmasını dileyerek, güvenli sürüşler ve iyi günler dilerim.