ÇOCUKLARIN sağlıklı olarak dünyaya gelmesi için annelerin gebe ve emziklilik döneminde, fetal gelişme, süt yapımı, besinlere olan gereksinimlerin artması ve buna bağlı olarak yeterli ve dengeli beslenmeleri gereklidir. Çocukların sağlıklı...

ÇOCUKLARIN

sağlıklı olarak dünyaya gelmesi için annelerin gebe ve emziklilik döneminde, fetal gelişme, süt yapımı, besinlere olan gereksinimlerin artması ve buna bağlı olarak yeterli ve dengeli beslenmeleri gereklidir.

Çocukların sağlıklı olarak doğması, annenin dengeli ve yeterli beslenmesi ve bu beslenme ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin gelişimi arasındaki ilişkiler araştırmalarla kanıtlanmıştır. Gebelik ve emziklilik her kadın için doğal bir olaydır. Bu dönemde anne ve bebek sağlığını etkileyen bazı etmenler vardır bunlar; annenin erken yaşta veya geç yaşta çocuk doğurması, gebelik sayısı, son iki gebelik arasındaki süre, gebelikte geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, annenin kronik hastalıkları, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanılması, besinlerle küf, mantar ve pestisit artıklarının alınması en önemlisi de yeterli ve dengeli beslenmektir.

Gebelikte kadının normal metabolizma düzeni üzerine fetal büyümenin eklediği değişiklikler vardır. Gebelik insan yaşamında beslenmenin en önemli olduğu devrelerden biridir. Bu gerçek halk arasında gebenin iki kişilik yemesi gerektiği fikrini doğurmuştur. Oysa gebelikte fazla beslenme de yetersiz beslenme kadar anne ve bebek sağlığına zarar verir.

Artan enerji ve protein gereksinmesinin karşılanmaması annede ağırlık azalmasına neden olabilir. Artan gereksinmeler karşılanamadığı zaman anemi, diş çürüklüğü, osteomalasi gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Yetersiz ve dengesiz beslenen gebelerde toksemi görülme riski daha fazladır. Yetersiz protein alımına bağlı ödem oluşabilir.

Gebeliğin 20. haftasından itibaren gereksinmeler artar. Bu artan gereksinmeleri karşılamak için gebe kadınlara günde 300 kkal ek olarak verilmesi gereği çalışmalarla gösterilmiştir. Enerji artışını oluşturan birincil etmenlerden biri annede oluşan yağ birikimidir.

Yapılan çalışmalarda eğer anne zayıfsa yani beden kitle indeksi 20 nin altında ise ağırlık kazanımının 4 aydan itibaren 500 gramın altına düşmemesi gerekmektedir. Beden kitle indeksi 26 nın üstünde olan gebelerde haftalık kilo artışı 300 gram olmalıdır. Kişisel ayrıcalıklar da ağırlık kazanımına etki etmektedir, o nedenle gebeliğin ilk aylarında görülen iştahsızlık, bulantı, kusma isteği, aşırı uyku hali besin alımını güçleştirir. Gebeliği izleyen ilk 3-4 aylık dönemde bu yakınmaların azalması ile annede ağırlık kazanımı 20. haftada 3,5 kg gebeliğin sonuna kadar da haftada 300-500 gramlık artışlarda toplam 10-12 kg ağırlık kazanımına ulaşılır. Bunun sonucunda da 3-3,3 kg ağırlığında bir bebek dünyaya gelir.