FENERBAHÇE - Galatasaray derbisi sonrası, futbol adına yazılıp çizilenlerle, yapılan tüm yorumlar bir fiyaskoydu. Daha doğrusu komediydi. Dört beş gündür. Bu karşılaşmayla ilgili. Ne futbolla, ne futbolcularla, ne de teknik adamlarla ilgili...
FENERBAHÇE
- Galatasaray derbisi sonrası, futbol adına yazılıp çizilenlerle, yapılan tüm yorumlar bir fiyaskoydu.
Daha doğrusu komediydi.
Dört beş gündür.
Bu karşılaşmayla ilgili.
Ne futbolla, ne futbolcularla, ne de teknik adamlarla ilgili doğru dürüst bir değerlendirme yapılmadı.
Hakem de hakem deyip durdular.
Bütün pozisyonlar en ince detayına kadar didik didik edildi.
Hakemlerle ilgili olmadık hakaretlerde bulunanların çoğunun da, geçmişte hakemlik yapanlar olması düşündürücüydü.
Aslında.
“Böyle cenazenin böyle namazı kılınır” atasözüne benzedi!
Devenin boynunun eğriliğinin sorgulanmasına da benzetmek mümkün.
Hangi alanda doğru dürüst bir yaklaşım sergiliyoruz ki?
Seçimlerden ve de siyasetten zaten söz etmemize bile gerek yok.
Olan bitenler ortada!
Madem karşılaşmalar sonrasında futbol konuşulmuyor.
Öyleyse.
Bundan böyle.
Rastgele iki futbol takımı sahaya sürülsün.
Karşılaşma sonrasında hakemlerin pozisyonlarla ilgili kararları ele alınsın yeter.
Sırf hakem kararları tartışılacaksa.
Bu kadar büyük paralarla futbolcu transferlerine ne gerek var?
Teknik adamlarımızla yöneticilerimiz de, her türlü mağlubiyette suçu hakeme yükleyerek işin içinden sıyrılma uyanıklığı içine giriyorlar.
Mağlup olan takımın yöneticileri, futbolcularını ya da teknik adamlarını eleştireceğine hakemi günah keçisi ilan edip vur abalıya misali yapmadıkları hakaret kalmıyor.
Adam penaltıyı ya da iki adımdan topu gol yapamıyor ona ya da çok kötü futbol oynayan takıma suç bulan yok ama tüm bu beceriksizliklerin ve başarısızlıkların sorumlusu olarak hakem gösteriliyor.
Taraftar da, tüm bu hinlikleri görmezden gelip, hakeme saldırmakla mutlu oluyor.
Nasıl bir toplum olduk şaşırıyorum.
Cazgırlarla yatıp kalkıyoruz.
Ona buna saldıranları baş köşeye koyuyoruz.
Sessiz sakini, doğruyu söyleyeni köyden köye kovuyoruz.
Yemek programlarına, belli yarışmalara bakın.
Ne kadar beceriksiz ve yeteneksiz ama saldırgan ve küfürbaz, onu bunu tehdit edip, hakaret yağdırarak meydan okuyan varsa, onu alkışlıyoruz.
Bilgiye ve beceriye değer veren yok.
Bilgisizlik prim topluyor.
Baksanıza, televizyon kanallarında bilim adamından çok ilahiyatçılar toplumu yönlendiriyor.
En çok izlenen filmlerle diziler de ayrıca ele alınması gereken bir konu.
Yani.
Her tarafımız deve gibi yamuk yumuk.