KİMİ dostlar, ortalıkta neden görünmediğimi soruyorlar. Nedeni basit. Eski çamlar bardak oldu. O ayağı yere basmayan, neredeyse havalarda uçan Sami Çaycoşar evden çıkmaz oldu. Ne yaparsın, yaşlılık işte. Kabullenmek zor da olsa yapacak...
KİMİ
dostlar, ortalıkta neden görünmediğimi soruyorlar.
Nedeni basit.
Eski çamlar bardak oldu.
O ayağı yere basmayan, neredeyse havalarda uçan Sami Çaycoşar evden çıkmaz oldu.
Ne yaparsın, yaşlılık işte.
Kabullenmek zor da olsa yapacak bir şey yok!
Belki de tembellik hoşuma gitmeye başladı.
Yıllarca futbol sahalarında koşuşturduktan sonra, bugün 200-300 metre sonrasında tık nefes kalıp 3-5 dakika dinlendikten sonra yeniden 200-300 metre yürümenin moral bozukluğunda, yan gelip yatmayı tercih eder olmanın saçmalığında bocalayıp duruyorum.
Sanırım belli bir yaşa gelip uzatmaları oynamaya başlayınca insanoğlu, hayata biraz daha küskün bakmaya başlıyor!
Kime, neye küseceksin ki?
Hayatın gerçeği bu.
Yerel konulara fazla değinmediğimden dem vurarak, beni yerel konulara yöneltmeye çalışan Genel Yayın Yönetmenimiz Ferit Kesen'in kimi uyarıları bile beni yerele, özellikle de yerel siyasete yöneltmeye yetmiyor.
Alper Kutay kardeşimizin maşallahı var.
Spor adına, dağ tepe demeden, oradan oraya koşuşturması bir yana, her tür kulisin içine bile o iri gövdesiyle balıklama dalma becerisi göstermesine gıcık olmuyorum desem yalan olur!
Hele hele o dağlarda çektiği resimleri sosyal medyadan paylaşması yok mu, insanı deli ediyor.
Bu görüntüleri yayınlamaması için kendisini sürekli uyarmama karşın, inadına yayınlıyor!
Gençlik işte böyle bir şey.
Hadi ben yaşlılık nedeniyle Alper’le aşık atamıyorum.
Ya bizim Ferit Kesen’le Dündar Çetin’e ne demeli?
Biraz kilo verseler onlar da dağ bayır koşabilecekler!
İşin en üzücü yanı ise, Mehmet Hacıkadiroğlu’nun da yan gelip yatmaktan besili boğalara dönmesi de beni kahrediyor.
Tabii ki onun da benim gibi mazereti ve de haklı gerekçeleri var ama Ferit’le Dündar’ın sorunu boğazlarıyla ilgili!
Bizim yakışıklı patrona gelince, dünyayı dolaşa dolaşa başı dönmedi.
Gezmediği, görmediği ülke kalmadı gibi.
Bir bakıma hayatın tadını sayın Mehmet Ali Dim çıkarıyor.
Sağlık her şeyin başında geliyor.
İnsan sağlıklıyken ve imkanı da varken, hayatı doya doya yaşamalı.
"Sen doydun mu?" diye soracak olursanız.
Çok şükür, tam doyamasak da aç kalmadık!