Bir dostum aradı beni… Güzel dileklerini sundu…
Telefonumun şarjı bitti bitecek derken son anına kadar keyif aldığım bir konuşma oldu…
Sayın Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na beni mahcup ettiniz diye serzenişte bulunduğum yazım hakkında konuştuk… Teşekkür etti bana… Bu yazıyla ilgili olumsuz tepkileri ise telefonda almadım… Nasıl aldığımı anlatayım size…
Gerçekten öyle oldu… Mahcup olmaya devam ediyorum… Zaman makinasını yapma fikrim devam etmiyor değil… Bunun için zamanı biraz geri almak da gerek… Malum… elektrik devresi filan öğrenmemiz gerek…
Eskileri deşmek derdim değil ama inanın bana buralarda konu gıdım ilerlemiyor…
İlerlemediği gibi bu sefer işi garip bir noktaya çekmeye çalışıyorlar…
Baskın olan kimse karşı tarafta da eleştirdiği ne varsa iki katıyla kendisi yapıyor…
Bu nasıl yöntem? Allah kınadığını kendine yaptırıyor…
Ne büyüksün…
Devletin kayasına sırtını dayamış… Ver Allah'ım ver…
Öbür taraf var filan denirse… Bu tarafı kurtarmış olduğu için dert etmiyor… Neyse kalan zevkleri öbür tarafta tadarsınız…
Fetva gibi oldu yazının bu kısmı… Ama size diyecek ne varsa söylediğimi düşünüyorum… Hem cuma günü yazı yazarsam böyle olur… Olmalı belki de…
“Bir kurum nasıl yönetilmez?” diye bir soru sorulsa… Madde madde yazarım… Yine “Bir kurum nasıl yönetilir?” diye sorulsa birkaç kişiyi gösteririm…
Merak ediyorum… Devlet kademelerinde görev alacaklara Allah aşkına ne öğretiyorlar?
Gerçekten merak ediyorum bunu… Onun için soruyorum…
Ya da ülkemizde bir görüşün, bir oluşumun arkasından gidip daha sonra bir yerlere gelince bunu slogan olarak kullanıp oy mu topluyoruz?
Nedir olay?
Mevzuatsa öğretilen… Amenna… Sanırım bazı şeyler öğretilmiyor… Onlar insanın içinde olacak…
Onları söyleyip kimsenin kafasını da karıştırmayayım… Maazallah yollarını falan şaşırırlar…
Gazipaşa özelinde güzel şeyler oluyor… Ama biz görmüyoruz… Sokağa çıkma kısıtlamamız olmamasına rağmen güzellikleri niyeyse göremiyoruz… Çünkü bizim açımızdan olmuyor… Gazipaşalı açısından da olmuyor…
Çiftçi dertli, gençler tedirgin, çevreciler aynı şekilde…
Kimse kimsenin düşüncesine, görüşüne saygılı değil.
Herkes herkesin ayağında.
Geçtiğimiz günlerde sırf bizimle aynı şeyleri söylüyor diye adamlara sosyal medya isminin sonuna meslek eki eklediler…
Öyle yapmadı mı sayın başkan... Platformcu sanki bir meslek gibi bahsetmedi mi başkan? Üstelik "kaç kişiler onlar, paylaşımlarında kaç beğeni var" diyerek küçümsemedi mi onları?
Bu sebeple tüm eleştiri oklarını üzerine çeken başkan her kesimden tepki almaya devam ediyor. Önce muhalefet meclis üyeleri eleştiriyordu. Şimdi kendi partili meclis üyeleri sert bir dille eleştiriyor.
Buradan… ‘Mevzu’atçılara bir şey söylemek istiyorum…
Ben yine doğru bildiğimi yaparım ve de yapacağım…
İyi yaptıklarınızı iyi diye anlattık ve anlatıyoruz… İşinize gelmeyenleri de anlattık diye kınadığınız kişilerin yaptıklarıyla insanlara muamele etmeyin…
Bu topraklarda doğduk… Burada yaşamayı ve bu topraklarda ölmeyi düşünüyoruz…
Yatacak yerimiz de ölümüzün yıkanacağı yer de namazımızın kılınacağı yer de burası...
Ne kadar kötülük varsa ortaya çıkacak... Ne kadar iyilik varsa da...
İyi haftasonları..
Eleştiri okları
Yakup Kocabaş
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Antalya'da devasa miras sahiplerini buldu: 6 milyar dolar 3 mirasçıya kaldı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya esnafının içler acısı durumu: 'Kesinlikle ertelenemez'