Evet, davetsiz misafir yaşlılık. Gelmesini ne kadar ertelemeye çalışsak da davet beklemeden geliveren hayatın sonbaharı. Bu günlerde 18-24 Mart arası ülkemizde her yıl Yaşlılar Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu günlerde yaşlılarımız için...

Evet, davetsiz misafir yaşlılık. Gelmesini ne kadar ertelemeye çalışsak da davet beklemeden geliveren hayatın sonbaharı. Bu günlerde 18-24 Mart arası ülkemizde her yıl Yaşlılar Haftası olarak kutlanmaktadır. Bu günlerde yaşlılarımız için hep güzel sözler söylenir. Oturumlar yapılır. Biz yaşlılarına değer veren bir toplum olarak biliniriz. Herkes anasını babasını iyi bakmaya gayret eder. Ama çekirdek aile kavramıyla tanışalı biraz bu yapımız bozulur gibi olmaya başladı. Artık kimse kızını kayınvalideli, kayınbabalı eve vermek istemiyor. Tabi bunlar da sırlardır. Kayınvalide gelin ihtilafının bitmemesinin de rolü var ama artık gençler rahat ve özgür olmak istiyorlar. Ayrı ayrı evlerde olsalar bile eğer arada onarılmaz ihtilaflar yoksa yine büyükleri arayıp sorarlar gençler. Biraz da büyükler elleri güçleri yeterken yani muktedir ve iktidardayken çocuklarına eşit davranmalı. Hoşgörülü olmalı. Sevecen ve bağışlayıcı olmalıdırlar. Gençlerin her şeylerine karışıp her şeyi laf etmemeliler. Yani yaşlılıklarına açık kapı bırakmalılar. Kayınvalide ve gelinler birbirlerinin rakipleri olmadıklarını idrak etmeliler. En baştan herkes yerini bilmeli, aradaki evlatlarını zor durumda bırakmamalı. Oğulları da anayı ana gibi, eşini eş gibi tutmalıdırlar. Böyle olursa kin biriktirmez, yaşlılıklarında da rahat ederler. Çocuklar arasında ayrım yapan ana babaların sonu hüsrandır. Hepsine koşulsuz eşit davranmalılar. Ve yarın hak vaki olduğunda arkalarından anam babam ayrım yaptı, bana haksızlık yaptı, ortada durmadı hissine kapılırsa ve siz ona öyle algılatmışsanız buna kul hakkıyla ahrete gitmişsiniz denir. Ve helallik alınmamış demektir. Bu modern dünya görüşünde de insan hakkı ihlali demektir. Bazen oğluna kızına evlendikleri kişileri layık göremez anneler ve babalar. Kader ve hayat sizi o gelin ya da o damadın eline düşürebilir. Daima yaşlılığımıza yatırım yapalım. Çocuklarımıza sitemle yaklaşmayalım. "Bu zamanda nerdeydin hiç gelmeseydin" yerine "Hoş geldin oğlum, herhalde çok sıkışıksın, geçim zor sağol geldiğin için seni çok özlemiştim, Allah razı olsun, çoluk çocuk nasıl" desek daha iyi olur. Yaşlılık evlatlarına ve etrafına mutsuzluk yayma ve onları bıktırma zaman dilimi değildir. Biriktirdiğimiz yaş ve bilgileri hoş bir şekilde büyükle büyük, küçükle küçük olarak aktarma yaşları olmalı. Büyük olmak evlatları idare etme sanatıdır. Oğlundan duyduğunu kızına kızından duyduğunu oğluna ve gelini çekiştirme olmamalıdır. Böyle bir şey söylense bile "Yok canım öyle dememiştir, aslında şöyle demek istemiştir, sen yanlış anlamışsın yavrum" denmelidir.Tabi gençler de büyüklerine saygıda kusur etmemeli, onların ihtiyaçlarını ellerinden geldiğince karşılamalılar. Yaşamlarını kaliteli hale getirmeliler ellerinden geldikçe. Dünyanın her yerinden şehrimize yaşlı insanlar geliyor, pozitifler. Başka coğrafyalardan gelmeye cesaret ediyorlar. Bizimkiler paraları olsa bile gezmeyi, denize girme, güneşlenmeyi, kısacası daha sağlıklı yaşamayı dikkate almıyorlar. Ama bizim ülkemizde de artık yaşam boyu yürüyüşlerin iyi bir şey olduğu anlaşılmaya başlandı. Zamanla bizde de gelişir diyorum.Evet emekli kuyruklarında yaşamını yitiren yaşlılarımızı anlatmadım bugün size. Aşevlerinin önünde ellerinde plastik kovayla yemek bekleyenleri, halk ekmek kuyruğunda ölenleri, kimsesiz ve bakıma muhtaçların evlerinde bakılmasını, huzurevlerine bakılmalarını, evde bakım hizmetlisi, huzurevlerinin ve yaşlı bakım evlerinin denetlenmesi, ülkemizde yaşlı nüfusun arttığını, Alzheimer, Parkinson ve Demans, felçli yaşlısı olanlara nasıl destek olunacağını da anlatmadım.Bu seçim atmosferinde belediye başkanlığına ve yönetime talip olanlar, belki anlatmış ve çarelerini sunmuşlardır diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz, duydunuz mu, duyanınız var mı?Böyle yazmışım 23.3.2009 tarihine denk gelen yaşlılar haftasında...Birçok sosyal hizmet olayına dikkat çekmişim.O günlerde bu hizmetler yoktu.O zamandan bu zamana çok şey değişti.Neredeyse yukarıda belirttiğim yani olmasını istediğim hizmetlerin hemen hemen hepsi ya belediye ya da sosyal hizmetler tarafından karşılanıyor.Daima ileriye yönelik çözüm önerileri sunmalıyız ve yerine getirilenleri de gündeme getirmeli ve teşekkür etmeliyiz.Emeği geçenlere teşekkür etmeli sosyal devlet kavramını sık sık dile getirmeliyiz.Evet, yaşlılar haftasında hepinize yaşlanmadan yaş almayı diliyorum, yaşlılarımıza da sağlıklı, mutlu bir sonbahar ve yaprak dökümü diliyorum. Hepinizin ellerinden öpüyorum, saygılarımla…