Ortama göre renk değiştirmeyi kendisine meslek edinenlerin arasında gazetecilik yapmak gerçekten zor zanaat desem yeri. Halen bunlar arasında yaşamaya çalışmak deveye hendek atlatmak kadar zor desek daha da yeridir. Dün ak dediğine bugün kara, bugün kara dediğine yarın ak diyenlerin sayısı her geçen gün artmakta. Ortama göre renk değiştirmeyi meslek edinen bu tür bukalemunlar kalıptan kalıba girerek yaşadıkları topluma zarardan başka bir şey vermiyorlar.
Bu kişilerin en büyük özelliği ‘Dayanaktan yoksun’ şikayetler... ‘Asılsız’ dedikodular... ‘Kaygı ve çıkar’ peşinde koşarak karşısındaki insanlara ‘karalamalar’da bulunmaktır… “Çamur at izi kalsın” misali.
Sevgili okurlar geçmişte ve günümüzde yönetici ve idarecilerin çektikleri acılar, başlarına gelen veya gelecek felaketler, soruşturmalar, yargılamalar, bu ve buna benzer dalkavukların yüzünden gelmiştir.
Toplumumuzda bu dalkavuklara prim verdiğimiz sürece karga misali burnumuz ...... kurtulmaz.
Birçok “kişiliksiz” kişiler, her davanın ve inancın sömürüsünü yapmada kendilerini yetiştirmişlerdir. Adeta bu işin cambazı olmuşlardır. Bu acı ama gerçek.
Bir yöneticiyi allayıp pullayıp sütten çıkmış ak kaşık gibi lanse etmek ve yerden yere vurmak bana göre ne gazeteciye yakışır ne de toplumun fertlerine yakışır. Elbette yapılan güzel şeyleri alkışlamak gerek; yapılan kötü şeyleri de dile getirip, o yöneticinin bir daha yapmaması için eleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Her zaman söylediğim gibi benim yazdıklarım, gördüklerim, okuduklarım, düşüncelerimin bir sentezidir.
Sevgili okurlar bu yazılar bazılarına hazımsızlık yapabilir ama bu durum benim bu insanları anlatmama engel değildir.
Hoşçakalın...