Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, her konuşmasında, bilhassa kadınlarımıza şöyle seslendiğini biliyoruz. (Sizden 3 çocuk yapmanızı istiyorum.) Bu kadınlarımızın içinde çalışma hayatında bulunan hanımların olduğu şüphesizdir....
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, her konuşmasında, bilhassa kadınlarımıza şöyle seslendiğini biliyoruz. (Sizden 3 çocuk yapmanızı istiyorum.) Bu kadınlarımızın içinde çalışma hayatında bulunan hanımların olduğu şüphesizdir. Ancak, çalışma hayatında bulunan ve çocuk yaptığı takdirde bu çocuğa nasıl bakacağı, nasıl büyüteceği hususunda anaların büyük zorluklar içinde olduğu da yaşanılan bir gerçektir. Bir çocuğunu dahi nasıl yetiştireceğinden ümitsiz olanlar, değil 3 çocuk bir çocuk yapmaktan bile kaçınmaktadırlar. Çünkü, çocuğun barınabileceği kreş sorunu bir dert yumağıdır. Gerçi, mevzuatımızda iş yerlerinin kreş açması diye bir sorumluluğu vardır ama nedense bu hüküm es geçilmektedir. Bu husus hakkında, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadınlar, engelliler, gazi ve şehit yakınlarına yönelik girişimcilik faaliyetlerinin geliştirilmesi ve kadın istihdamının arttırılmasını öngören işbirliği protokolünü imzaladılar. İmzalanan protokolün iş hayatına nasıl yansıyacağını Bakan Fatma Şahin şöyle açıklıyor: (Bugüne kadar girişimcilik desteklerinden yararlananların yüzde 45’i yani neredeyse yarısı, kadınlardan oluşuyor. İmzaladığımız protokol, bizim bu konuda yaptığımız çalışmaların hem nicelik, hem de nitelik açısından çok daha üst bir seviyeye taşıyacak. Kadın çalışanları destekleyeceğiz. Böylece annenin mutluluğunu, erkeğin huzurunu temin edeceğiz. Açılacak kreşleri yerinde incelediğimizde sayfalara atılan bu imzaların nasıl dokunmuş olacağını da göreceğiz.) Bu husus hakkında Alanya’da devamlı çalışan iş sahiplerinin, otel işletmecilerinin küçük de olsa çalıştırdıkları kadınları hem huzurlu çalışmalarını temin etmek, hem de işlerinde başarılı olmalarını sağlamak yönünden bu protokolü dikkate almaları gerekmektedir diye düşünüyorum.
Biz, Ankara’da iken ilk torunumuz olmuştu. Annesi de babası da çalışıyorlardı. Biz babaanne ve dede olarak torunumuzu alarak, ilkokula kadar büyütmüştük. Ama şimdi şartlar değişti, artık kimse, kimseye yardım edecek durumda değil. Tek çare, otellerde ve işyerlerinde kreş açmaktır. Kreşin herhangi bir zararı olacağı mevzu bahis değildir. Nihayet her veli çocuğunun bakım masrafını üstlenmek mecburiyetindedir. Görüştüğüm kişiler aynı düşüncede olduklarını anlatmaktadırlar. Konunun dikkate alınmasını öneririm.