Seçim sonuçları gelmeden taraftarlar başladı. Bahçeli istifa etsin, Kılıçdaroğlu bıraksın. Ben bunlara taraftar diyorum. Çünkü bir futbol takımı tutar gibi parti tutuyorlar. İktidar olmak üzerine odaklanmış. Aklı selimden uzak, sevgiden...

Seçim sonuçları gelmeden taraftarlar başladı.

Bahçeli istifa etsin, Kılıçdaroğlu bıraksın.

Ben bunlara taraftar diyorum.

Çünkü bir futbol takımı tutar gibi parti tutuyorlar.

İktidar olmak üzerine odaklanmış.

Aklı selimden uzak, sevgiden yoksun.

Hırs ve kazanma tutkusu ile dolu.

Kişisel olarak arzulamasam da "Futbolda bu olur."

Çünkü futbol anlık bir eğlencedir.

Fakat politika hırs ve kazanma tutkusu kaldırmaz.

Çünkü politika bir görevdir.

Amaç halka hizmettir.

Amaç halkın mutluluğudur.

***

Hırs, sonu gelmez bir hastalıktır.

İçimizden biri bu yolla en tepeye tırmandı.

O dahi yetmedi, yetmeyecek de.

Hırsın hiçbir zaman sınırı yoktur.

Bittiği yer sadece felakettir.

***

Politika antik Yunanca bir kelimedir.

Anlamı "Devlet yönetme sanatıdır."

Siyaset Arapça bir kelimedir.

Anlamı "At bakımı" demektir.

İnsanlar at olmadığı için ben politikayı tercih ediyorum.

Şimdi bazılarınız, belki de çoğunluğunuz beni suçlayacaktır.

Yunan gavurunu Müslüman Araplardan üstün tutuyor diye.

Bu Müslümanlık ya da Hıristiyanlık meselesi değildir.

Kendine olan saygıdır.

Bazıları kendini at gibi görüyorsa ona da saygı duyarım.

Onlar siyaset ve siyasetçi kelimelerine devam edebilirler.

***

Konumuza dönecek olursak;

Politika devlet yönetme sanatı olduğuna göre,

Yönetmeyen insanların suçlanması abesle iştigaldir.

Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'na bu fırsat henüz verilmemiştir.

Devleti nasıl yönetecekleri konusunda bilgimiz yoktur.

***

Oysa 13 yıldır ülkeyi yönetenler başkalarıdır.

Değerlendirilecek olanlar da onlardır.

1 Kasım'da milli irade değerlendirmeyi yapmıştır.

Yönetenlerden memnundur.

Herkese düşen buna saygı duymaktır.

***

Her seçimden sonra milyonlarca kafadan ses çıkar.

Avrupa'da olsa kaybeden siyasetçi istifa eder derler.

Japonya'da olsa çoktan harakiri (intihar) etmişti derler.

Eyyyyy kaybeden milli irade.

Sen ne Avrupalısın, ne de Japon.

Sen o ülkelerin halkı gibi yılda 10 kitap mı okuyorsun?

Sen o ülkelerin halkı gibi günde iki gazete mi inceliyorsun?

Sen o ülkelerin halkı kadar eğitime mi sahipsin?

Sen o ülkelerin halkı kadar kanunlara saygılı mısın?

Sen o ülkelerin halkı kadar insan haklarını bilir misin?

Sen o ülkelerin halkı gibi hayvan haklarına inanır mısın?

Sen o ülkelerin halkı kadar adalet düşkünü müsün?

Sen o ülkelerin halkı kadar özgürlük savaşçısı mısın?

Sen o ülkelerin halkı kadar etik değerlere inanıyor musun?

***

Eyyyy kaybeden milli irade.

Kendin olmadığın bir şeyi başkasından istiyorsun.

Bak kazanan milli iradeye.

Ders al biraz.

Kendisi ne ise, partisi ve lideri de o.

Tamamen senkronize hareket ediyorlar.

Yani nasıl yaşıyorlarsa öyle davranıyorlar.

Partilerinden kendileri gibi olmasını bekliyorlar.

Liderleri ve partileri de onlar gibi hareket ediyor.

Tek vücutlar, bir ve bütünler.

Var mı bir şikayetleri.

Kendilerini Avrupalı gibi görüyorlar mı?

Japon özentileri var mı?

Onlar Ortadoğulu olduklarını düşünüp öyle hareket ediyorlar.

Sen ülkücüyüm diyor, başka partiye oy veriyorsun.

Sen sosyal demokrat geçinip, ilgisiz bir partiye gidiyorsun.

Sen Asyalısın ve kendini Avrupalı sanıyorsun.

Sen böyleyken senin parti liderin nasıl olsun?