Siyaset sahnesindeki kavga, koltuk kavgası. Alanya özelinde de aynı kavganın çok daha çirkin yüzünü seçimlerde göreceğimizden adım gibi eminim! Ülkeyi kan gölüne çevirmeye çalışan bir terör belası var. Bu bela, ülke genelinde ve de...
Siyaset sahnesindeki kavga, koltuk kavgası.Alanya özelinde de aynı kavganın çok daha çirkin yüzünü seçimlerde göreceğimizden adım gibi eminim!Ülkeyi kan gölüne çevirmeye çalışan bir terör belası var.
Bu bela, ülke genelinde ve de her yerde, belli eylemlere ve de provokasyonlara imza atmakla meşgul. PKK’nın uzantısı bir sürü yapılanma, her tür rezilliği sergilemekle meşgul. Bursa’da bile, kaç gündür, güvenlik güçlerini meşgul eden, BDP’nin yönlendirdiği Türk-Kürt karşıtlığını körükleyecek kanlı bir eylemin gündeme gelmesi için çaba sarf ediliyor. Ankara’da metroya saldırılarda bulunulabiliyor.
Cezaevlerinde ölüm oruçları adı altında ortaya konmaya çalışılan bir oyunla Türkiye, uluslararası arenada zor durumda bırakılmaya çalışılmakta.
PKK her gün bir eyleme imza atmakla meşgul.
Okullar kundaklanıyor, kamu kurum ve kuruluşlarına silahlı saldırılar yapılıyor.
Türkiye, böylesine tehlikeli ve böylesine rezil bir saldırıyla karşı karşıyayken, biz ne yapıyoruz?
Milli bir bayramı bile, çatışma ve ayrışma alanına dönüştürmekle meşgulüz. Aynı aymazlığın Atatürk’ü kaybettiğimiz 10 Kasım gününde de sergileneceğinin mesajları bile verilebilmekte!Yaşını başını almış insanlar, ilkokul çocukları gibi, ellerinde bayraklarla, belli sloganlar atarak cumhuriyete sahip çıkma adına, güvenlik güçleriyle karşı karşıya gelme saçmalığı içine girebildiler.
Ülkenin bütünüyle elden gitmesi ve Türk insanının zor durumlara düşmesi bile söz konusuyken, soyut aynı zamanda tek başına bir anlam ifade etmeyen cumhuriyet kavramına sarılarak “Yaşasın Cumhuriyet” diye ortalığı ayağa kaldırmaya çalışan beyinlerin, laiklikle ve de demokrasiyle taçlanmamış bir Cumhuriyetin ne ifade ettiğini bile bilmemeleri, İran’ın bugünkü İslami rejiminin adının da Cumhuriyet olduğunu göremeyen, soyut içi yeterince doldurulmamış belli kavram ve sloganlarla ilericiliğe ve devrimciliğe soyunanların öncelikle, CHP’nin altı temel ilkesinde bugün bile Demokrasinin yer almamasının ne anlama geldiğini aklı selimle düşünmeleri gerekir gibi geliyor bana.
Aklı başında, olayları ve gelişmeleri siyasi kaygıdan uzak, objektif bir biçimde değerlendirmeye çalışan okurlara soruyorum, alternatif cumhuriyet kutlamasına soyunanlar mı cumhuriyeti görkemli bir biçimde kutladı, yoksa Cumhuriyet karşıtı olarak gösterilen AK Parti'li belediyelerin organize ettiği, İstanbul Boğazı ve Ankara Gençlik Parkı'ndaki ışıklı ve havai fişekli gösterilerindeki görüntüler mi daha görkemliydi?
Bugünkü Türkiye’de, laik demokratik bir Cumhuriyet yerine padişahlığın yani monarşinin gelmesini kaç kişi ister? Osmanlı Monarşisinin yıkılması sayesinde Osmanlı sülalesinde kardeşin kardeşi öldürmesi ortadan kalktığı için onların bile, demokrasi ve laiklikle taçlanmış bir cumhuriyeti destekleyip, padişahlığa karşı çıkacaklarına adım gibi eminim.- DEVAMI YARIN -