Alanya'da muhalefet yapan siyasi partilerin bir kısmını, miras yüzünden çıkar çatışmasına girmiş aynı ailenin bireyleri gibi görüyorum. Ne de olsa iktidarla aralarında kalıtımsal bağ olduğu için, zaman gelip de, 'Durun siz kardeşsiniz”...

Alanya’da muhalefet yapan siyasi partilerin bir kısmını, miras yüzünden çıkar çatışmasına girmiş aynı ailenin bireyleri gibi görüyorum. Ne de olsa iktidarla aralarında kalıtımsal bağ olduğu için, zaman gelip de, “Durun siz kardeşsiniz” dediklerinde aynı safta yer alacaklarını biliyorum. Onun için, ben muhalefet sözünden CHP’yi anlıyorum…İktidardaki AKP’nin hangi sınıfın sermaye birikimiyle palazlanıp, kendisinden öncekilerin hazırladıkları zeminde nasıl geliştiğini; kimlerin alaşağı edilmesiyle, hangi amaç doğrultusunda Türkiye’nin başına oturtulduğunu cümle âlem biliyor. Büyük planda(!) yer alması karşılığında, kendi gizli (artık değil!) ajandasını da sürdürmesine izin verilen AKP, hızla yoluna devam ediyor… Alanya’ya geliyoruz… Şehirdeki son 40 yılın politikaları, turizm kazançlarına halel gelmemesi üzerine kurgulanmıştı. Şimdilerde ise emlak kazançları başı çekiyor… İktidar partisi organları, Alanya’nın yeni emlak sermayedarı ile eklemlendi. AKP, devletin kırsaldaki kurumsal yapısının gücünü, yerel basını, şehrin yeni güç odaklarını da arkasına alarak vazgeçilmezliğini, alternatifsizliğini ilan etti. Bir de, mikro milliyetçi söylem olan “Alanya’nın yüce çıkarı” her yemekte sos olarak kullanılınca, işler daha da kolaylaştı…AKP’nin en büyük başarısı, varlığını hissettirmediği hiçbir alan bırakmamasından kaynaklanıyor… Yalan yanlış da olsa, palas pandıras da atlasalar her yerde bir AKP imzası var. Milli Görüş’ün tepeden tabana doğru tebliğ yayma geleneği ve hikmetinden sual olunmaz(!) bir Amerikan stili örgütlülüğüyle toplumu ele geçirmiş durumdalar. Yılların yanlış politikaları sonucu bir birey olduğunu duyumsayamayan halkın, basit bir taziye mesajıyla bile gönüllerini fethedebiliyorlar. Başvurularını, isteklerini mutlaka değerlendiriyorlar. Ve de en önemlisi, basını çok iyi kullanarak kendilerini anlatıyorlar.Çizilen bu çerçeve içinde Alanya CHP’sinin işi zor. Oysa CHP, geleneksel olarak Alanya’nın aydınlık yüzü olmuş. Yeni Alanya arşivlerinde, 1970’lerin CHP’li belediye meclis üyelerinden “münevverler” diye bahsedildiğini görürsünüz. CHP’li, şehirdeki tarikat odaklarından uzak kalmış, onlarla oyunu artırabilme adına işbirliği yapmamış. AKP’nin dedesi(!) olan Adalet Partisi ise daha farklıymış…Ama Alanya artık eski Alanya değil. Alanya CHP’lileri artık yalnızca, şimdilerde inzivaya çekilmiş Alanyalı münevverlerden(!) ve onların çocuklarından oluşmuyor. Yurdun dört bir yöresinden alınan göç, şehrin insan çeşitliliğine de yansıyor. Demokratik, çağdaş talepleri olan, şehirli gibi yaşamak isteyen, azımsanmayacak sayıda aydın insan var Alanya’da. Kendilerine her fırsatta Alanyalı olmadığı hissettirilen! Bir cemaat ya da etnik köken içinde gruplandırılmadıkları için de sahipsiz olduğunu var sayan… AKP’nin ne denli tehlikeli olduğunu bilip, bir siyasi çatı altında savaşım vermek isteyen… “Oyumu atar geçerim” sorumsuzluğuna, kolaycılığına kaçmayan… AKP örgütlülüğünü övüp, CHP’yi her türlü melanetten sorumlu tutmayan…Alanya CHP’si sosyal demokratlığın ilkeleri doğrultusunda ama genel merkezin himmetine sığınmadan harekete geçmek durumunda. İktidarın basın aracılığıyla yaydığı “Ama alternatif bir çözüm üretmiyorlar!” kara propagandasının önüne geçerek; halka bu ülkede, bu şehirde ne olup bittiğini doğru dürüst anlatarak bile hizmete başlanılabilir. Ama AKP benzeri politikalara sarılmadan; onların enstrümanlarıyla çalmadan…Bunun için bir lidere; yığınlarda heyecan uyandıracak, bilgili, ufuk açan, itirazı olan, uygar dünya görüşünde ve de görünüşünde olan bir lider ve kadroya ihtiyaç var… Partiyi “ikbal” kapısı yapmadığından emin olunan; çalışma arkadaşlarını onay makamı gibi görmeyen… Alanya’nın gittikçe azalmakta olan toplam kalitesini yükseltmek, diğer oluşumlara da örnek olmak üzere yola çıkan… Bu şehre hak ettiği değeri kazandıracak, onu yarınlara taşıyacak bir CHP için…