ÖNCEKİ yazımda belirttiğim gibi, Alanya çok dinamik bir şehir! Her hafta mutlaka yeni bir etkinlik gerçekleşiyor. Sahip olduğu iki üniversitenin kente katkısı gün geçtikçe artıyor ve bir dünya şehri olan Alanya gün geçtikçe gelişiyor....

ÖNCEKİ

yazımda belirttiğim gibi, Alanya çok dinamik bir şehir! Her hafta mutlaka yeni bir etkinlik gerçekleşiyor. Sahip olduğu iki üniversitenin kente katkısı gün geçtikçe artıyor ve bir dünya şehri olan Alanya gün geçtikçe gelişiyor.

Bu yazımda sürekli karşılaştığım bir soru olan, çocuğuma sanat eğitimi aldırmak istiyorum ya da konservatuvara nasıl girilir, sorusuna cevaben ”Sanat Eğitimi” üzerine yazacaktım…
Fakat çarşamba günü gerçekleşen, Alanya Rus Eğitim ve Kültür Derneği, AHEP Üniversitesi ve Puşkin Üniversitesi işbirliği ile kurulan ”Profesyonel Rus Dili Eğitim Merkezi” güncelliği itibarı ile öne çıktı.
Malum Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkiler çok eskiye dayanıyor ve iki ülke arasındaki ilişkiler hızla ilerliyor.
Yabancı dil olarak Rus Dili dünya üzerinde 360 milyon kişi tarafından konuşuluyor ve internet kullanımı konusunda dünyadaki ikinci lisan olan Rusça dünyada en çok konuşulan sekizinci dil.
“Puşkin Devlet Rus Dili Enstitüsü” Rus dili eğitimi konusunda Rusya Federasyonunun en köklü kuruluşlarından, kıyaslamak gerekirse Almanca eğitimi veren Goethe Enstitüsü, İspanyolca eğitimi veren Cervantes Enstitüsü gibi profesyonel düzeyde eğitim veriyor.
Bu nitelikle bir “Dil Eğitim Merkezi” ilk defa bir ilçede açılıyor.
Program, Türkiye’de sadece İstanbul Okan Üniversitesi ve Alanya HEP Üniversitesi'nde var.
Kısaca, herhangi bir Rusça kursu değil.
Gerçekleştirilen bu ortaklık sayesinde, Alanya Rus Kültür ve Eğitim Derneği, Puşkin Devlet Üniversitesi’yle “Rus Dili Eğitimi Temel Merkezi” olmanın yanı sıra, 2013 yılında Rusya Federasyonu’nda kurulan “Rusça Dil Konseyinin”, “Rus Dili Tanıtım ve Koordinasyon Programı Merkezi” haline geliyor.
Ayrıca Puşkin Rus dili enstitüsünün öğrencileri, uluslararası dil öğrenim sınıflandırmasında kabul edilen, altı seviyede dil öğrenmeye (A1-C2), ve internet üzerinde seviye tespit sınavına girerek, “Devlet Diplomasını” alma fırsatı da kazanıyorlar.
Rus Dili Eğitim Merkezinde dil testi dışında, göç politikasına destek programları mevcuttur. Gelecekte Rus vatandaşlığını kazanmak isteyenler, çalışma izni/patent ve ikamet almak isteyenler içinde uluslararası geçerliliği olan sınavlar yapılıyor.
TÜRKİYE VE RUSYA İLİŞKİLERİNİ HATIRLAYALIM
Bu açılış esnasında aklımdan Türkiye ve Rusya ilişkileri geçiyor, iki önemli dönem genel kronoloji içinde hafızamda beliriyor. Üçüncü dönem şimdilerde yaşanıyor.
İlişkiler malum eskiye dayanıyor.
Kurtuluş savaşı sırasında o zaman ki ismiyle SSCB’den gelen silahlar ve büyük önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde tek vücut haline gelen Anadolu halkı sayesinde zafer kazanılıyor.
O dönemde Lenin hükümetinden Türkiye’ye 39 bin tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 63 milyon fişek, 147 bin top mermisi, 2 avcı botu, 4 bin el bombası, 1500 kılıç, 20 bin gaz maskesi ve 125 bin TL değerinde altın yardımı yapılıyor.
Bu yardımlar dışında 1921 yılında da Nisan, Mayıs ve Kasım aylarında üç parti şeklinde toplamda 6 milyon 500 bin altın ruble yardım yapılıyor.
Sovyetlerin bu süre zarfında verdiği altın ruble yardımı toplamda 17 milyon 500 bin rubleyi ve 1932 yılında faizsiz ve 10 yıl geri ödemeli olarak 8 milyon dolar kredi veriliyor, bu parayla Sümerbank kuruluyor.
İkinci önemli dönemse, Demokrat parti ve Adnan Menderes dönemi…
Malum NATO’ya girmişiz, 1952 Marshall yardımı sonrasında ülkeye tarım makineleri geliyor ve işçiye duyulan ihtiyaç azalıyor. Sonuç olarak köyden kente göç inanılmaz boyutlara geliyor ve büyükşehirlerin etrafında gecekondular alıp yürüyor, bu insanlara iş gerek.
1959'da güvenlik konseyi seçimleri vesilesiyle Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan Amerika'ya gidiyorlar. Gitmişken o dönemin ABD başkanı Roosevelt ile görüşüyorlar ve 300 milyon dolar kredi talep ediyorlar. Fakat ABD krediyi vermiyor...
Cevaben; Türkiye'nin NATO ittifakı içinde bir tarım ülkesi olduğu ve NATO'nun tarım ihtiyaçlarını karşıladığı hatırlatılıyor.
Sonrasında dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Adnan Menderes’ten aldığı izinle, 1960 yılı Ocak ayında bir heyetle bir tıp kongresi için Moskova'ya gidiyor ve devlet yetkilileri ile görüşüyor. 10 gün süren görüşmeler sonrasında SSCB’den ihtiyaç duyulan kredinin alınabileceği müjdesi ile geri dönüyor.
Bu gelişme sonrasında Adnan Menderes Nisan ayında gerekli görüşmeleri yapmak için Moskova’ya gideceğini açıklıyor. Fakat 27 Mayıs’ta gerçekleşen darbe ve sonrasında gelişen süreç sonunda Adnan Menderes asılıyor.
Daha sonraki dönemde Süleyman Demirel’in Rusya'dan aldığı kredilerle, Aliağa Rafinerisi, Seydişehir Aliminyum Tesisleri ve İskenderun Demir-Çelik Fabrikası kuruluyor.
Bugün kurulan Rus Dili Eğitim Merkezi açılışı esnasında aklımdan bu dönemler geçiyor…
Alanya’mızda açılan bu Eğitim Merkezi şüphesiz ki iki ülke arasında gün geçtikçe gelişen ilişkilerde, önemli bir kilometre taşı olacak.
Sürecin bu noktaya gelmesinde emeği geçen başta Rus Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ekaterina Gündüz, AHEP Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Mehmet D. Öner, Puşkin Üniversitesi Dış İlişkilerden sorumlu rektör yardımcısı Kosteva Victoria, Alanya Belediye Başkanı Sayın Adem Murat Yücel ve Alanya Kaymakamı Mustafa Harputlu ’ya bu önemli merkezin Alanya’mıza kazandırılması için verdikleri emeklerden dolayı çok teşekkür ederim.
Haftaya görüşmek dileğiyle, sevgiyle kalın.