Alanya Kalesi Statüsünün yenilenmesi Yeni yılın Alanya'yı ilgilendiren ilk önemli haberi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan geldi; Alanya Kalesi statüsü yenilenmiş, Kale üç bölgeye ayrılmıştı. Bu haber, Alanya'nın en...

Alanya Kalesi Statüsünün yenilenmesi

Yeni yılın Alanya’yı ilgilendiren ilk önemli haberi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan geldi; Alanya Kalesi statüsü yenilenmiş, Kale üç bölgeye ayrılmıştı. Bu haber, Alanya’nın en önemli tarihi ve doğal hazinesinin yapılaşmaya açılıp açılamayacağı tartışmasını beraberinde getirdi.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Gabriel ile çay içti!

İki yıl önce yine aynı aylarda, Almanya başta olmak üzere, belirli bir politika gereğince Batı Avrupa ülkeleri ile bozulan ilişkilerin onarılması kararlaştırılmış olmalıydı. Böylece ilk girişim Alman Dışişleri Bakanı “enişte” Gabriel ile çay içmek oldu. Sonraki aylarda “Biz size faşist ve Nazi demedik ki” sözleriyle barış girişimi diğer ülkelerle de yoğunlaştı.

Cumhuriyet Mahallesi’nde Kentsel Dönüşüm

Cumhuriyet mahallesinde kentsel dönüşüm uygulamak için bakanlar kurulu tarafından onaylanan “riskli alan” dosyası tartışma yarattı. Uygulama gereğince Alanya belediye başkanının halkla yaptığı görüşmeler sert geçti. Dosyanın yerel seçim öncesi “infial yaratma” olasılığına karşın 31 Mart sonrası tekrar açılacağı söylendi.

Afrin harekatı

Yeni yıla Afrin harekatı damgasını vurdu. 20 Ocak’ta başlayan operasyona karşı çıkanlar teröristlik ve vatan hainliği ile suçlandı. Harekattan şehitler gelirken Alanya turizm önde gidenleri operasyonun Avrupa’ya iyi anlatılması gerekliliğini düşünüyorlardı. Sonrasında turizmi teğet geçtiği söylense de, harekat uzadıkça rezervasyon azalmasının yüzde altmışları bulduğu açıklandı.

Çatı aday formülü!

İlginçtir, daha Cumhurbaşkanı Erdoğan herkesin bildiği sürpriz(!) erken genel seçim tarihini henüz ilan etmeden, Alanya’da 15 ay sonraki yerel seçime ait ittifak dedikoduları başlamıştı. Adem Murat Yücel’in ortak adaylığı olasılığı o günlerde pişirilmeye başlamıştı. Ama sonuç farklı oldu!

Seyahat acentesi tehditleri

Kötü geçen iki sezon sonrası turizmde toparlanmanın geleceği ve bunun da fiyat artışlarına neden olacağı bilindiğinden seyahat acenteleri hemen tehditlere başladı. Gecelik fiyatların 20 doları geçmesi halinde, direnen otelcinin başka alternatiflerinin olduğu açıkça söylendi! Daha sonra siyasetçiler işe karıştı: Otelciye fiyat artırmayın diye fırça çekti; seyahat acentesinden de ricacı oldu!

Kış aylarında tefeci, kumarcı, çete operasyonları

Kış aylarında ortalık el ayak çekilince yasa koruyucuları da harekete geçerek şehirde temizlik harekatına giriştiler. Turizm sezonu öncesi çok sayıda tutuklamalar oldu.

Çocuk ve kadın istismarına karşı örgütlenme

Alanya ilk kez çok önemli bir örgütlenmede önder oldu. Son yıllarda ülkemizde sayıları çığ gibi artan kadına zorbalık ve neredeyse normal gösterilmeye çalışılan çocuk istismarına karşı mücadele başladı. Sonuçta kasım ayında Alanya Kadın Haklarını Koruma Derneği yaşama geçti.

Turizmde kalite tartışması

Turizm sezonunun iyi geçeği anlaşılmıştı. Bunun üzerine fiyat/kalite tartışması turist sayısının önüne geçti. Bu konudaki ilk uyarı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. ITB’ye katılan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Alanya’da kalite biraz düştü” sözüyle düşüncesini açığa çıkardı. Sonrasında sezon boyu Alanya’daki turizm gelirini arttırmanın yolunun nitelikli servis vermekten geçtiği söylendi. Olmadı tabii; turizm insanla yapılıyordu!

CHP’nin sağcı muhafazakar aday aşkı

CHP’nin, sonradan genel merkezin sağ kesimi de kucaklama politikalarına uygun olarak geliştiği anlaşılan sağcılarla dirsek teması, CHP İlçe Başkanı Takavüt’ün ALTSO başkanına övgüleri ile başladı. Arkasından yeni başkan Sefa Çorbacı ile devam etti. Sonuçta CHP ilk kez Alanya’da bir sağcı adaya belediye başkanlığı adaylığını reddetme şerefini bahşetmiş oldu!

İmar barışı

Cumhurbaşkanının seçimlerin 24 Haziran’da yapılacağını Nisan sonunda açıklamasından hemen sonra, Başbakan Yıldırım da imar barışının anonsunu yaptı. Özellikle Alanya kırsal ve yaylalarında dozeri kapan ev yatağı açtı! Siyasi iktidar bu uygulama ile bir taşla iki kuş vuruyordu: Hem, aslında gelirlerin deprem harcamalarına gideceğini söylemesine karşın bütçe açığını kapamaya çalışacak hem de vatandaşa seçim öncesi kıyak yapacaktı.

Döviz artmaya başladı

Her ne kadar dolar başta olmak üzere dövizin artışı dış güçlerin, seçimler sonrasında Türkiye’yi çökertmek için bir oyunu olarak lanse edilse de, arşive bakıldığında yükselmenin Nisan ayında başladığı görülüyordu. Çarşı esnafının yükselen döviz ile kira ödeyecek olmasının getirdiği hırçınlık turiste davranışına da yansıdı. Bu konu sezon boyunca şikayet konusu oldu.

Süleymanlı Cemaatı

Alanya yerel politiğinde her zaman belirleyici bir güç olan Süleymanlı tarikatı eskiden çekingence, zümre ya da oluşum olarak adlandırılırdı. Özellikle 15 temmuz sonrası toplumdaki yeri, yerel basının da desteği ile, seçim öncesindeki oy tercihleri gözetilerek sağlamlaştı, nerdeyse resmileşti. Hangi aday ve siyasi partiyi destekleyecekleri en çok merak edilen örgütlenme olarak güçlerine güç kattılar.

Genel seçim sonrası yerel seçim hazırlığı

Daha genel seçimlerin tozu geçmeden yerel seçim hazırlıkları ve ittifak söylemleri bir kez daha hız kazandı. Aslında Alanya’da savaş, herkesin bildiği üzere iki sağcı oluşum MHP ve AKP arasındaydı. Sahte ittifak söylemleri, aralarındaki amansız çekişmeyi örtemiyordu. Her iki aday yani Alanya yerel belediye başkanlığı ile Antalya Büyükşehir adayı, oy depoları olarak var saydıkları kırsalı hedef alan çalışmalarını yaz aylarında yoğunlaştırdılar.

Papazın fendi!

Herkesin bildiği gibi, rehinler dünyasının hüküm sürdüğü çağımızda elimizde Brunson diye, ne iş yaptığı çok anlaşılmayan bir papaz vardı. ABD, siyasi iktidardan onun serbest bırakılmasına dair verildiği zannedilen sözlere uyulmadığı gerekçesi ile Türkiye ekonomisine had bildirme operasyonuna girişti. Uygulamanın faturası ağır oldu. Siyasi iktidarın direniyormuş gibi görüntü vermesi az kalsın ülke ekonomisini çökertiyordu.

Turizm sezonu nasıl geçti.

Öncelikle, artık Alanya’nın Arap ve Rus ağırlıklı bir turist profili oluştu. Turizmcinin ve siyasetçinin yerel basında sıkça yer alan, “Batılı turist dönüyor” başlığı çok gerçeği yansıtmadı. Batılının az bütçeli halkı Alanya’yı tercih etti. Alanya’nın gittikçe Arabeskleşen yapısına uygun Türk vatandaşı da şehri tercih etmeye başlamıştı. Eğlence sektörü de buna ayak uydurunca “minnoş minnoş” müziklerinin yaygınca çalındığı bir tatil beldesine şehir dönüştü. Turizm gelirlerinin esnafa yansımamasının nedeninin HD ve hanutçuluk olduğu söylendi. Sezonun bir başka ilginçliği de birçok Rus seyahat acentesinin iyi planlama yapamayıp, iflas yoluna gitmesiydi.

Artan döviz sonrası

Ekonomistler tarafından aylar, hatta yıllar öncesinden ilan edilen dövizdeki patlama hemen seçim sonrasında geldi. Her ne kadar siyasi iktidar bunu bir dış güç oyunu olarak nitelendirdiyse de ekonomi politikte böyle bir gelişme bekleniyordu. İktidar ilk önlemi alkol zammı ile aldı. Arkasından halkın kendince fiyat artırımı başladı. Dövizle kira ödemesi konusunda çözümsüzlük insanlar arasında çatışma yarattı.

Alanya artık bir üniversite şehri

Alanya artık kaçınılmaz olarak üniversiteli gençlerin, özellikle şehir merkezinde boy gösterdiği bir belde oldu. Alanya yerel güçleri üniversiteliyi şehre bir gelir kaynağı olarak görse de, şehrin gittikçe muhafazakarlaşan görüntüsünü üniversite gençliği bir ölçüde örtmekteydi!