Temcit pilavı yer misiniz?
*
Yeni ısıttım…
*
Yerel seçimlerin üzerinden 541 gün geçti… 1 yıl 5 ay 21 gün…
*
Başkan… Tamam… Çalışıyor… Büyükşehir Belediyesi’nin de kendi partisinden olmasının avantajları da var tabi ki…
*
Kritik işler yapıp yapmadığını mevsimsel şartlarla karşılaştırmamız gerekir… Bunun için biraz zaman gerek tabi…
*
Geleceğe dönük işler için de ne desem bilmiyorum… Zaman gösterecek yine…
*
Ama benim konum burada başkan değil… Personel…
*
Muhalefet partisi olarak nam yapan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk partisi, Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi…
*
İktidar partisine sürekli liyakatten vuruyor… Haklı mı? Haksız diyemem… O zaman haklı derim…
*
Kendi kadrolarını kurdular, yakıştırmalarını da dillerinden düşürmüyorlar… Bu da doğru…
*
Allah, Cumhuriyet Halk Partililer ne diyorsa gerçekten iki katını kendilerine veriyor…
*
Kendi partisinin yandaşıyla büyük sorunları var… Yalanlamaya kalkmayın… İsim vermeden ufak bir uyarı yapmak ve kendinize çeki düzen vermenizi tavsiye etmek istiyorum…
*
“Ben, bunun adamıyım… Şu partiliyim… Bana kimse dokunamaz” cümlesini ülke genelinde nedense devlet daireleri çokça kullanıyor…
*
Dairesinin başkanı, biriminin müdürü, amcasının memuru…
*
Allah aşkına siz nereye gidiyorsunuz?
*
Başını sallayıp maaş alan, bankamatik memurları… Şu sözden öyle nefret ediyorum ki…
*
Söylettiriyorsunuz maalesef…
*
Anlaşılan ülkede bir tarafın adamı olunmazsa herhangi bir resmi dairede görev alabilmek büyük meziyet…
*
Misallerle anlatanlar olurdu da dinlerdim…
*
“Şu polis beni durdurdu… Ben şunun adamıyım dedim… Polis bana bir şey yapamadı.”
*
Devleti temsil edeni düşürdüğü duruma bakar mısınız? Hem devlet dediğimiz ne ki? Sen… Ben… O…
*
Lafı bu sefer Hazret-i Ömer’le bağlayayım da sizin de işinize yarar sayın siyasiler… Kullanırsınız…
*
Hazret-i Ömer hutbe okurken, cemaatten biri kalkmış, “Ne hutbeni dinler ne de sana itaat ederiz” demiş.
*
“Niye” diye sormuş Hz. Ömer. Yani korumaları adamı yaka-paça dışarı atmamış. Adam cevap vermiş:
*
“Görüyorum ki, sırtında yeni bir cübbe var. Ve o kumaş ganimet olarak ele geçirilenlerdendi. Ben de bana düşen paydan cübbe yaptırmak istedim, yetmedi, senin payın nasıl bir cübbe ediyor ey Ömer!”
*
Hz. Ömer ise “Evet, benimki de yetmedi, oğlumun payını da ekleyince ancak bir cübbe etti” demiş.
*
Aynı adam, “Ey Ömer, şimdi söyle. Seni dinler ve emrine itaat ederiz” demiş.
*
Biz, hesap veremeyene ön ilikliyoruz… Bilmem anlatabildim mi?
Yüzyılın en büyük sorunu: Liyakat
Yakup Kocabaş
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Antalya'da devasa miras sahiplerini buldu: 6 milyar dolar 3 mirasçıya kaldı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya esnafının içler acısı durumu: 'Kesinlikle ertelenemez'