BUGÜN 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Türkiye her zaman hak, hukuk ve savaşlarla zor bir ülke iken, kadınlar için çok daha zor bir ülke olma yolunda ilerliyor... Maalesef Türkiye, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin sıklıkla yaşandığı...

BUGÜN

8 Mart Dünya Kadınlar Günü...

Türkiye her zaman hak, hukuk ve savaşlarla zor bir ülke iken, kadınlar için çok daha zor bir ülke olma yolunda ilerliyor...

Maalesef Türkiye, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin sıklıkla yaşandığı ülkelerin arasında baş sıralarda yer alıyor…

Bu listede son aylarda otobüste toplu tecavüz, ağaca asılma, tecavüz edilip gömülme gibi olayların yaşandığı Hindistan birinci, çeteler ve tacizci polislerin çoğunlukta olduğu, tecavüz vakalarının 2009’dan bu yana yüzde 157 artış gösterdiği Brezilya ikinci sırada yer alırken, bıçaklandıktan sonra yakılarak öldürülen Özgecan Aslan örnek gösterilerek bu listenin üçüncü sırasında ise Türkiye gösterildi...

Türkiye, deyim yerindeyse kadın hakları açısından da uçurumun eşiğinde...

Evine gitmeye çalışırken mide bulandıran o cani servis şoförü tarafından tecavüze uğradıktan sonra yakılan Özgecan'ımız...

Abisi tarafından tecavüze uğradıktan sonra intihar eden Aysun Altay...

İstanbul'da şehrin göbeği olan Bağdat Caddesi'nde bıçak zoruyla apartmanın arka bahçesinde 19 yaşındaki üniversite öğrencisine tecavüz eden, iki çocuk babası sıfat bulamadığım mahlukat...

Öğretmeni tarafından tecavüze uğrayıp babasının silahıyla intihar eden Cansel Buse...

Ve daha uzayan bir çok kadın, genç kız cinayetleri ve tecavüz listeleri...

Durum buyken 8 Mart dillerde yanık bir türkü oluyor maalesef...

Ortaçağ peçelerinden daha kara oluyor renk renk kaderlerimiz…
Bir garip ülkem...
Kadınlar çekinir oldu yolda yürümeye...
Artık 'Hava kararmadan ben gideyim malum…' gibi cümleleri beyinlerimize alıştırır olduk...

Yolda yürürken dikkat etmeliyiz etrafa örneğin...

Yanımızda kim yürüyor.
Sağımda duran kişi tekinse, solundakinin rahatsız edici bakışları yoksa üzerimde bir yarım derin nefes...

Türkiye'de kadın özgürlüğü mü diyorduk?
Eteğimizin, şortumuzun boyu kısa, pantolonumuzun rengi ilgi çekici ve t-shirtlerimiz dekolte olmamalı.
Kırmızı ruj da sürmemeliyiz mesela...

Yoksa örnekleri gibi dağlanıyor yüreklerimiz...

Anlayacağınız "genç kızlarımız töre cinayetlerine, küçük kızlarımız çocuk evliliklere kurban verilmiş, intihara itilmiş. Dağdakine, bağdakine, yoldakine, sınırdakine, içerdekine, dışarıdakine, zindandakine, voltadakine, gurbettekine, sıladakine, yerdekine, göktekine yüreğimiz yanarmış, ciğerimiz parelenirmiş, akıllarımız daralırmış!!!"

Bu da 3 gün sürermiş…

3 gün hafızamızda tutar, yeri zamanı gelince öğütlerle örneklendirilir, sonra yine karanlık içinde bırakırız, bırakılırız...
Üzgünüm ama özgürlük en çokta bugün kara...