Merhaba, bugün sizlere kanunların aleyhe durumlarda geçmişe yürümediği gibi lehe olan durumlarda kişinin lehine uygulanır özelliklerinden bahsetmeye çalışacağım...

Lehe Kanunun Geçmişe Yürümesi TCK m.7/2’de, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” ifadesine yer verilmiştir.

Dolayısıyla; hapis cezalarının ertelenmesi, tekerrür ve koşullu salıverilme müesseselerinde lehe uygulama ilkesi geçerlidir. Lehe kanun tespitinde; maddi hukuka ilişkin kurallar ile infaza ilişkin kurallar birlikte değil, ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulacaktır.

Türk Ceza Hukukunda da lehe hüküm ilkesi bulunmaktadır. Bu ilkeye göre fiilin işlendiği tarihte uygulanması gereken cezada daha sonradan indirim yapılmışsa kişinin lehine olan hüküm uygulanır.

5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun :

“… lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir” denerek, karma uygulamaya müsaade edilmemiştir.

Cezaların infaz rejimini değiştiren yasalar, yaptırımın niteliğini ve miktarını etkilememek şartıyla ister suçlunun lehinde ister aleyhinde olsun, çekilmekte olan cezalar hakkında derhal uygulanır.

Tekerrür, daha önce işlenen bir suçun cezası kesinleştikten sonra belli bir süre içinde ikinci bir suç işlenmesidir. Suçta tekerrür, ancak ilk işlenen suç kesinleşmişse söz konusu olabilir. Suçta tekerrür hükümleri uygulanan mahkum, cezasını “ mükerrirlere özgü infaz rejimi ” çerçevesinde infaz eder.

*5237 sayılı TCK’da düzenlenen hukuka uygunluk nedenleri şunlardır:

*Kanunun Hükmünü Yerine Getirme (TCK m.24/1),

*Meşru Savunma (Müdafaa) (TCK m.25/1),

*Hakkın Kullanılması (TCK m.26/1),

*İlgilinin Rızası (TCK m.26/2).

Suçu gerçekleştiren kişiye suçlu denir. Hukukî anlamda bir kimsenin suçlu kabul edilebilmesi için suçun o kimse tarafından işlendiğinin hukukî süreçler sonucunda ispatlanması gerekir. Suçlu olabileceği düşünülen kişi “şüpheli”, bir suçlama ile mahkemeye sevk edilen kişi “sanık” sıfatını taşır.

Ceza hukukundaki kanunilik ilkesince, ceza kanunlarının geriye yürümesi kabul edilemez. Ancak ceza kanunlarının geriye yürümesi yasağının istisnası olarak, yeni çıkan bir kanun failin ve fiilin lehine ise, lehe kanunun geriye yürümesi gerekir. Bu “ lehe yasanın geriye yürümesi” ilkesinin bir gereğidir.

TCK m.7/2 uyarınca, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur. Bu halde, suç tarihinden sonraki lehe kanunun geçmişe yürümesi söz konusu olur.

Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanunun aynı fiili suç olmaktan çıkarması veya aynı suç için daha hafif bir ceza öngördüğü durumlarda ise diğer bir alt ilke olan lehe kanunun uygulanması ilkesi gündeme gelmektedir.

Kanunda suç ve ceza içeren hükümler hakkında kıyas yapılamayacağı belirtilmiş, fakat güvenlik tedbirlerinden bahsedilmemiştir. Kıyas yasağı sadece kanunların suç ve ceza içeren hükümleri bakımından değil, genel hükümler açısından da geçerlidir.

Herkese iyi çalışmalar, iyi hafta sonları ve bol bereketli günler dilerim...