Yemekten kısa bir süre sonra yeniden acıkmak günümüzde birçok insanın yaşadığı bir problem. Diyet yapanlar kadar normal beslenen bireyler de bu durumu zaman zaman yaşıyor. Peki bu his gerçek mi, yoksa hormonal ya da psikolojik kaynaklı bir yanılgı mı?

Açlığın Arkasındaki Biyoloji
Açlık hissini kontrol eden en temel iki hormon vardır: Ghrelin (açlık hormonu) ve Leptin (tokluk hormonu). Ghrelin düzeyi arttığında beyne “ye” komutu gider. Leptin ise yeterli enerji alımında bu komutu durdurur. Düzensiz uyku, stres, aşırı şekerli beslenme gibi faktörler bu dengeyi bozabilir.

Alışkanlık mı, Açlık mı?
Birçok insan zamanla “alışkanlıkla yemek yeme” davranışı geliştirir. Bu, özellikle ekran karşısında atıştırmalık tüketme ya da saat belli olduğunda acıkma hissi şeklinde kendini gösterir. Beden aç olmasa da zihin yeme isteğiyle devreye girer.

Hızlı Sindirilen Gıdalar ve Açlık Döngüsü
Beyaz ekmek, şekerli içecekler, paketli ürünler gibi glisemik indeksi yüksek besinler kan şekerini hızla yükseltir ama kısa sürede tekrar düşmesine neden olur. Bu da açlık hissini tetikler. Doyurucu ve dengeli bir tabak, uzun süre tok kalmanın anahtarıdır.

Ne Yapmalı?
• Yeterli protein ve lif içeren ana öğünler
• Düzenli uyku ve stres yönetimi
• Su tüketimini ihmal etmemek
• Yemek saatlerini fiziksel açlığa göre düzenlemek

Sonuç: Açlık her zaman fiziksel bir ihtiyaç olmayabilir. Vücut sinyallerini anlamayı öğrenmek, gereksiz enerji alımının ve yeme bozukluklarının önüne geçebilir.